Yanlış Yazılan (Yazımı Karıştırılan) Sözcükler

Yanlış Yazılan/Kullanılan/Söylenen Sözcükler

Sözcüklerin yanlış yazımının esas nedenleri; bilgisizlik, dikkatsizlik ve aceleciliktir. İnsanlar, anlamını bilmediği, az kullandığı sözcüklerin yazımında yanlışlık yapabilir. Yazım kılavuzu ve sözcük kullanma alışkanlığı olmayan kişiler de bu tür yanlışlara sık sık rastlanır.

Gerek yazılı anlatımda gerekse sözlü anlatımda (=konuşmada) sıkça kullanılan ve yazımı karıştırılan bazı sözcükler şunlardır:

(Önce sözcüğün yanlış yazımı sonra doğru yazımı verilmiştir.)

-A-

  • ablem / amblem,
  • acaip / acayip,
  • acenta / acente,
  • acitasyon / ajitasyon (kışkırtma, duygu sömürüsü yapma),
  • adele / adale,
  • afaroz / aforoz (Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezası, darılıp biriyle konuşmama, uzaklaştırma),
  • afilli/ afili (gösterişli, çalımlı),
  • ahçı/ aşçı,
  • ahpap/ ahbap,
  • akapunktur/ akupunktur (iğne batırılarak yapılan tedavi),
  • alarım/ alarm,
  • aliminyum – alimünyum/ alüminyum,
  • allerji / alerji,
  • alobora / alabora (geminin yan yatması),
  • amartisör/ amortisör,
  • ambülans / ambulans
  • anbar / ambar
  • anfi / amfi (basamaklı olarak yükselen büyük derslik),
  • anotomi / anatomi,
  • antiparantez / antrparantez,
  • antreman/ antrenman,
  • aparatif – aperatif / aperitif (ön içki),
  • aporlor – hoporlör – opörler / hoparlör,
  • aptes/ abdest,
  • arabeks / arabesk,
  • arefe / arife,
  • artarda ⇒ art arda
  • arozöz/ arazöz (yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç),
  • artiz – artis / artist,
  • askari/ asgari (en az, en düşük),
  • assubay / astsubay,
  • asteymen / asteğmen
  • asvalt / asfalt,
  • aşentiyon – aşantiyon / eşantiyon,
  • ahçı / aşçı
  • aşofman – eşortman- / eşofman,
  • ataç / ataş (tutturgaç),
  • atelye/ atölye,
  • ateşe / ataşe (elçilik uzmanı),
  • avut/ aut (dış),
  • Azerbeycan / Azerbaycan…

-B-

  • barkot / barkod,
  • barsak/ bağırsak,
  • bazan / bazen
  • bilader / birader,
  • bilimum / bilumum,
  • bilinç altı / bilinçaltı
  • birfiil/ bilfiil,
  • birhaber / bihaber,
  • büsküvü / bisküvi
  • boğa yılanı / boa yılanı,
  • boy pos / boy bos,
  • boğça – poaça – poça / poğaça,
  • büsküüt- püsküüt – pisküüt – pisküvi – püsküvüt… / bisküvi…

-C-Ç-

  • canbaz/ cambaz,
  • candarma- cenderme/ jandarma,
  • celatin / jelatin,
  • ceryan / cereyan,
  • ceton / jeton,
  • cimnastik / jimnastik,
  • ciyer / ciğer,
  • çekinser / çekimser,
  • çiflik / çiftlik,
  • çinakop / çinekop,
  • civa / cıva,
  • çukulata- çukolata / çikolata…

-D-

  • dekarasyon / dekorasyon,
  • dekaratör / dekoratör,
  • dersane / dershane,
  • dinazor / dinozor,
  • direk / direkt,
  • döğmek / dövmek,
  • döküman / doküman (belge),
  • dökümanter / dokümanter (belgesel)…

-E-

  • egzantrik-ekzantrik- egsantrik/ eksantrik (dış merkezli, ayrıksı),
  • egzos- egsoz- eksoz-egzost- eksozt / egzoz,
  • ensitü / enstitü,
  • entellektüel / entelektüel,
  • entrasan / enteresan,
  • erezyon / erozyon (aşınma),
  • eskirim / eskrim,
  • espiri / espri,
  • eşgal-eşkal / eşkâl (dıştan görünüş, biçim),
  • evsane / efsane,
  • ezzane / eczane…

-F-

  • faliyet /faaliyet,
  • fantazi / fantezi (değişik heves, değişik beğeni),
  • fasülye/ fasulye,
  • fermar/ fermuar,
  • fesetmek/ feshetmek (bozmak, dağıtmak),
  • fiat/ fiyat,
  • filim/ film,
  • fites/ vites,
  • florasan/ floresan…

-G-

  • gangaster/ gangster,
  • gangren/ kangren,
  • gardolap/ gardırop,
  • gaste- gazte/ gazete,
  • gravat/ kravat…

-H-

  • halel (bozma, bozukluk) ⇒ helâl (dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı)
  • hakkaten/ hakikaten,
  • halisinasyon- halisünasyon / halüsinasyon (sanrı),
  • haremlik selamlık/ harem selamlık,
  • harfiyat/ hafriyat (kazı),
  • herkez- herkeş/ herkes,
  • heycan/ heyecan,
  • Hıristiyan / Hristiyan…

-I-İ-

  • ıskonto/ iskonto,
  • Istanbul- İstambul / İstanbul,
  • ıstırap/ ızdırap,
  • istakoz / ıstakoz,
  • ilizyon- ilüzyon/ illüzyon (yanılsama),
  • inkilap / inkılap,
  • insiyatif / inisiyatif (öncelik, üstünlük),
  • istepne / stepne (yedek lastik),
  • istihap hatti / istiap haddi (içine alma sınırı, sığdırma sınırı)
  • izalasyon / izolasyon…

-K-

  • karsör- karisör/ karoser,
  • kakafoni/ kakofoni (ses uyumsuzluğu),
  • kalemşör / kalemşor (kalem savaşçısı),
  • kanpanya / kampanya,
  • kaporo / kaparo,
  • karegrafi- kareografi/ koreografi (figür ve anlatımların bütünü),
  • karekter/ karakter,
  • karnıbahar / karnabahar,
  • kavonoz / kavanoz,
  • katalok / katalog,
  • kaysı / kayısı,
  • kırahatane / kıraathane,
  • kilot/ külot,
  • kipri / kirpi,
  • kiprik/ kirpik,
  • kitlemek / kilitlemek,
  • klavuz/ kılavuz,
  • klüp / kulüp,
  • kokreç- kokareç / kokoreç,
  • kolanya / kolonya,
  • kollej / kolej,
  • kolleksiyon / koleksiyon,
  • kollektif / kolektif,
  • komidin / komodin (küçük dolap),
  • kominist/ komünist,
  • komünükasyon / komünikasyon (iletişim),
  • konsansüs / konsensüs (uzlaşma),
  • kontür- kontur / kontör,
  • kopye / kopya,
  • kurdela- kordale- kurdale / kurdele,
  • küpür / kupür (giyside kesim),
  • küvöz / kuvöz (yaşanak)…

-L-

  • layik / laik,
  • labaratuar- labaratuvar- laboratuar / laboratuvar,
  • lağbo- lavobo / lavabo,
  • laylon/ naylon…

-M-

  • mahçup / mahcup,
  • mahfolmak / mahvolmak,
  • mahsuz- masus / mahsus,
  • makina / makine,
  • maktül / maktul (öldürülmüş),
  • manüpülasyon / manipülasyon (yönlendirme, seçme),
  • matamatik / matematik,
  • mataryal / materyal,
  • maydonoz / maydanoz,
  • mefta / mevta (ölü, ölmüş kimse),
  • megoloman- megolaman/ megaloman (kendini çok büyük gören kimse),
  • melemen/ menemen,
  • melhem / merhem,
  • menapoz/ menopoz,
  • menejer- menecer / menajer,
  • mentalite / mantalite (anlayış),
  • menüsküs / menisküs,
  • meyva / meyve,
  • miğde / mide,
  • mokasen / makosen (kısa ökçeli, bağsız ayakkabı),
  • motorsiklet/ motosiklet,
  • mozayik/ mozaik,
  • mönü/ menü (yemek listesi),
  • muacir / muhacir,
  • muaffak / muvaffak,
  • muhattap / muhatap,
  • mundar / murdar (kirli, pis),
  • mustarip / muzdarip,
  • muşanba / muşamba,
  • muzur / muzır (zararlı),
  • münübüs/ minibüs,
  • müracat / müracaat,
  • mürüvet- mürivet / mürüvvet (cömertlik, yiğitlik),
  • müsayit/ müsait,
  • müsbet/ müspet,
  • müsvette / müsvedde,
  • mütaakip / müteakip,
  • mütahit/ müteahhit…

-N-

  • nalet / lanet,
  • naturel/ natürel (doğal),
  • nergiz / nergis,
  • nisbet/ nispet,
  • nötür/ nötr (etkisiz)…

-O-Ö-

  • oce/ oje,
  • okşizen / oksijen,
  • oparasyon / operasyon,
  • opsayd / ofsayt,
  • orjinal / orijinal,
  • şok olmak / şoke olmak,
  • öğe / öge,
  • ötenazi/ ötanazi (ölme hakkı)…

-P-

  • palyanço- palyoça / palyaço,
  • panaroma/ panorama (genel görünüm),
  • pantalon/ pantolon,
  • parağraf/ paragraf,
  • pardesü / pardösü,
  • parelel / paralel,
  • parende / perende (havada dönerek atılan takla),
  • parlementer / parlamenter,
  • parlemento / parlamento,
  • payton / fayton,
  • penbe/ pembe,
  • peştemal / peştamal,
  • pisiklet / bisiklet,
  • proğram- prooram / program,
  • proleterya/ proletarya (emekçi sınıfı),
  • promasyon / promosyon (özendirme),
  • provakatör / provokatör (kışkırtmacı),
  • psikiyatrist/ psikiyatr…

-R-

  • radyosyon/ radyasyon,
  • rakkam / rakam,
  • raslantı / rastlantı,
  • rasgele / rastgele,
  • restoran/ restoran,
  • revanş/ rövanş,
  • rezarvasyon / rezervasyon,
  • riks/ risk.
  • Roma rakamları / Romen rakamları,
  • ropörtaj / röportaj…

-S-

  • sada / seda: (ses),
  • safa / sefa (gönül rahatlığı),
  • sağnak/ sağanak,
  • sandoviç- sandöviç- sandüviç/ sandviç,
  • sarmısak / sarımsak,
  • satlık / satılık,
  • sellektör / selektör,
  • seramoni / seremoni (tören),
  • serbes/ serbest,
  • seyehat/ seyahat,
  • sezeryan/ sezaryen,
  • silahşör/ silahşor,
  • sohpet/ sohbet,
  • soy kırımı/ soykırım,
  • statyum / stadyum,
  • su basmanı / subasman (oturmalık),
  • subap- supab-sibop/ supap,
  • sueter / süveter,
  • südyen- sudyen / sütyen,
  • sükûtuhayal/ sukutuhayal (hayal kırıklığı),
  • süpriz- süprüz /sürpriz,
  • sütüdyo / stüdyo…

-Ş-

  • şanzuman/ şanzıman,
  • şarter/ şalter,
  • şarz / şarj,
  • şayibe/ şaibe,
  • şemşiye/ şemsiye,
  • şevkat/ şefkat,
  • şifai/ şifahi,
  • şohben / şofben,
  • şöför / şoför…

-T-

  • tabiyat/ tabiat,
  • tahüt/ taahhüt,
  • taamüden-tamüden/ taammüden (kasten, tasarlayarak),
  • tafsiye/ tavsiye,
  • tahtarevalli/ tahterevalli,
  • taktim / takdim,
  • taktir/ takdir
  • tastik / tasdik,
  • tanpon/ tampon,
  • tasfir/ tasvir,
  • tasviye/ tasfiye (arıtma),
  • taşaron/ taşeron (ikinci derecede müteahhit),
  • teferuat/ teferruat,
  • tekneloji / teknoloji,
  • tekrardan/ tekrar,
  • temize gitmek / temyize gitmek,
  • tenbel/ tembel,
  • tenbih/ tembih,
  • tenefüs/ teneffüs,
  • teravi- terevi/ teravih,
  • tesbih/ tespih,
  • tesbit / tespit,
  • teşfik/ teşvik,
  • tetanoz/ tetanos,
  • tiskinmek/ tiksinmek,
  • tiyo/ tüyo (gizli bilgi),
  • tolorans/ tolerans,
  • tos/ tost,
  • traş/ tıraş,
  • tribuşon- tirbüşon/ tirbuşon (burgu),
  • türübün / tribün…

-U-Ü-

  • ukte / ukde (yükümlülük, sorumluluk),
  • ultrasyon/ ultrason (yansılanım),
  • ultümaton- ültimatom/ ültimatom (bir devletin başka bir devlete verdiği nota),
  • usûl / usul,
  • utopya / ütopya,
  • ünüforma / üniforma,
  • ünvan/ unvan,
  • üvertür/ uvertür (konser öncesi çalınan parça)…

-V-

  • valeybol- veleybol/ voleybol,
  • vehamet/ vahamet (güçlük, tehlikeli durum),
  • vejeteryan/ vejetaryen (etyemez),
  • vürüs/ virüs (parazit)…

-Y-

  • yalnış/ yanlış
  • yayınlamak/ yayımlamak,
  • yımırta/ yumurta,
  • yövmiye / yevmiye…

-Z-

  • zenaat/ zanaat,
  • zerafet / zarafet (zariflik),
  • zınba / zımba….

Anlatım Bozuklukları

Ayrıca bakınız:

Benzer İçerikler:

İlginizi Çekebilir:
Kapalı
Başa dön tuşu