Türk Şiirinde “Bulut” İmgesi
Türk Şiirinde “Bulut” İmgesi
Bulut Nedir?
TDK Güncel Sözlükte ‘bulut’ sözcüğünün anlamları:
1. isim Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın
“Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı” – A. H. Tanpınar
2. Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
“Ortalık sarı bir toz bulutu içinde.” – A. Ağaoğlu
3. Keder, endişe
“Gazi’nin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu.” – Y. K. Karaosmanoğlu
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller: bulut gibi, bulut olmak, buluttan nem kapmak.
Birleşik Sözler: karabulut, kara bulut, katman bulut, kızgın bulut, küme bulut, saçak bulut, sedefsi bulut, yığın bulut, toz bulutu, yağmur bulutu.
Divan edebiyatında bulut karşılığı olarak genellikle sehab (Ar.) ve ebr (Far.) sözcükleri kullanılmış, cömertlik, bağış, sevgilinin saçı, aşığın üzüntüsü, yaşlarla dolu göz bulut benzetmesiyle anlatılmıştır. Bulutun rüzgara kapılıp gitmesi, verdiği yağmurla doğayı canlandırması, güneş ışınlarını engelleyerek ortalığı karartması gibi durumlar şairlerin hayal gücünü besler. Bulut türlü anlamlarla imge olarak şiire girer.
Ahmet Paşa‘nın şu beyitlerinde bunun en iyi örnekleri görülür:
Gün yüzlüler havasına düşen bulut gibi
Yele verüp kararını giryan olup giderMa’nide sünbül ü gül ü reyhan nisar eder
Surette gerçi akıtır ebr-i bahar abEbr-i gam var yoksa medhinde redif etmek degül
Pertev-i zihnümden olurdu yeri kişver güneş
Aynı benzetmelerin halk edebiyatında da kullanıldığı görülür:
Karlı dağların başında
Salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp bizim için
Yaşın yaşın ağlar mısın (Yunus Emre)