Sultan Şairler: Adlî (2.Bayezid)
Sultan Şairler: Adlî (II.Bayezid)
II. Bayezid (d. 3 Aralık 1447, Dimetoka – ö. 26 Mayıs 1512, İstanbul) 8. Osmanlı Padişahı.
Osmanlı Devleti’nin sekizinci padişahı olan II.Bayezid, şiirlerinde Adlî mahlasını kullanmıştır. 1447’de Dimetoka’da doğan II.Bayezid, şiirin yanı sıra hat sanatı ile de ilgilenmiştir. Günümüze ulaşan tek eseri Divân’ıdır.
II. Bayezid’in kardeşi Cem Sultan ile mücadele ettiği sırada birbirlerine söyledikleri beyitler ünlüdür. (Mengi, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, s.125)
Araştırmacılar, Adlî’nin hikemî şiirde, babası Fatih Sultan Mehmet‘e göre daha başarılı olduğunu dile getirmişlerdir.
Ayrıca sanatçının şiirlerindeki “tenasüp” sanatının başarılı bir şekilde kullanılması öne çıkan diğer bir önemli husustur.
Tenasüp sanatının yanı sıra Adlî’nin tezatlı kullanımları da oldukça meşhurdur.
Tezatlı kullanımların özellikle Mihrî Hatun üzerindeki etkisinden bahsedilebilir.
Şiirlerinden Örnekler
Ey Kemân-ebrû N’ola Kurbân İdersen Cân Sana (gazel)
Ey kemân-ebrû n’ola kurbân idersen cân sana
Bin benüm gibi ider her lahza cân kurban sana
Mihrüni canda ezelden saklar idüm sanma kim
Dâr-ı dünyâda görüp hayran olupdur cân sana
Dilde gamzen zahmına merhem didüm dilber didi
Tîr-i müjgânum yeter her lahzada derman sana
Pertev-i hüsnün meğer eflâka düşmiş ay u gün
Gice gündüz rezm urup olmuş durur hayran sana
Hûbluk sende tamâm oldugına hacet budur
Kâtib-i kudret ki yazmış ol hat-ı reyhan sana
Hûn-ı dil yaşunla ‘Adlî gerçi seyl oldı dirîg
Kanlu yaşun göricek rahm eylemez cânân sana
Vezni: fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
———————
Gönlümi Dîvâne Kılan Zülf-i Pür Sevdâsıdur (gazel)
Gönlümi dîvâne kılan zülf-i pür sevdâsıdur
Cânumı pervâne iden şem’-i bezm-ârâsıdur
Kabrüm üzre serv dikün şem’ yakun dostlar
Çün beni hâk eyleyen şevk-ı ruh u bâlâsıdur
Gül yüziyle zevk u şâdînün birin on eyleyen
Gülsitân-ı hüsn içinde kâmet-i ra’nâsıdur
Ziynet olmaz gülsitân içinde gül açılmasa
Rûyına revnak viren yârun ruh-ı zîbâsıdur
Taze ‘âşık taze dîvâne mesel meşhûrdur
Gitdi Ferhâd ile Mecnûn ‘aşkınun gavgâsıdur
‘Adliyâ hükmün anunçün nâfiz oldı ‘âleme
Yazılan ‘unvânda yârun kaşı tugrâsıdur
Vezni: fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
—————————–
Kaşlaruna Bir Kadîmi Bendedür Benzer Hilâl (gazel)
Kaşlaruna bir kadîmi bendedür benzer hilâl
Kim dütâ itmiş durur kaddin mürûr-ı mâh u sâl
Ne ta’alluk leblerim yâkût hattın kılsa nush
Bu muhakkakdur ki reyhan oldı hattundan misâl
Bir zavallu âfitâb u mâh ise bir kec-dehen
Nice kılsunlar senünle da’va-yı hüsn ü cemâl
Kaşlaruna nisbet itdümse hilâli ey kamer
Eyledüm bârik fikr vü bagladum nâzik hayâl
‘Adliyâ ahvâlüne vâkıf degül sanma nigâr
Her gazel kim yazdum oldı yâra benden ‘arz-ı hâl
Vezni: fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
———————-
Senin Zencîr-i Zülfünden Dil-i Dîvane Bend İster (gazel)
Senin zencîr-i zülfünden dil-i dîvane bend ister
Usandı hicr ile cândan asılmağa kemend ister
Mey-i la’lin içip vâiz harâb-ı çeşm-i yâr olduk
Ana de va’z ü tefsîri ki senden nush u pend ister
Lebin dârü’ş-şifâsından umar dil derdine dermân
Tabîb-i hasta dillersin devâsın derdmend ister
Gönül günc-i kanâatte otur giy hırka-i hüznü
Çün ol şeh kulların dâim fakîr ü müstemend ister
Hayâl-i sîm ü zer etmen ana benzer senin Adlî
Gedâ hâk üzre yatarken gümüşten tahtabend ister
Vezni: mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
———————–
Tut Dilüni Eyleme La’l-i Leb-i Cânânı Medh (gazel)
Tut dilüni eyleme la’l-i leb-i cânânı medh
Bendeye lâyık degüldür eylemek sultânı medh
Mihr-i ‘âlem-tâbı medh itmek düşer mi zerreye
Kevkebe lâyık mıdur itmek meh-i tâbânı medh
Cânuma lezzet irişdügin hadeng-i yârdan
Yâremün ağzına dil olmış ider peykânı medh
Oklarunı medh ider cismümde olan her kılum
Her çemen dildür sanasın kim ider bârânı medh
Medh-i ‘âlemden çü müstağni olupdur âfitâb
‘Adliyâ nice idersin ol gözi fettanı medh
Vezni: fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün