Ontolojik Kuram
Ontolojik Kuram
• Yirminci yüzyılda Nicolai Hartmann’ın kurduğu ve geliştirdiği bu yeni felsefe anlayışı varolanı ve varlığın bütününü kendine konu olarak alır. Varolan ve varlık nedir? Varlık tarzları, varlık tabakaları ve varlık kategorileri nedir? soruları onun özellikle araştırdığı, üzerinde durduğu birtakım ana ve temel sorunlardır.
• Ontoloji, sanat eserini de bir varlık olarak kabul eder. Bu var olanın tabakalarını incelemek de ontolojinin işidir. Fakat sanat eserinin varlığı gerçek varlıkla aynı konumda değildir. Bir dağ ile dağın resmi aynı varlık kategorisine girmez. Doğaya ait bir nesne sanat nesnesi haline gelince gerçekliği değişir. Örneğin Fatih Sultan Mehmet’in kendisi tarihçiler tarafından inceleme konusu yapılabilecekken, portresi hakkında ressamlar inceleme yapabilir. Bu bakımdan sanatın gerçeği ile hayatın gerçeğinin bilgisi farklıdır.
• Bilgi çözümlemesi yönteminin edebî eserlere uygulanabilmesi için öncelikle edebî eserin varlık tabakalarının belirlenmesi gerekir. Bu tabakalar vasıtası ile sanat eserinin varlığının niteliği hakkında yorumlara ulaşılabilir. Bu varlık tabakalarını belirleyen ilk araştırmacı Roman Ingarden’dir. İngarden’e göre edebî eser:
1) “Kelime sesleri” ve onlara dayanarak meydana gelen ve daha yüksek bir basamağı gösteren ses yapıları
2) Farklı derecelerdeki anlam birlikleri tabakası
3) Farklı şematik görüşler tabakası
4) Tasvir edilen şeylerin (nesne, insan ve olaylar) alınyazılarının tabakası