“Öğün” Sözcüğünün Kökü ve Anlamları

“Öğün” Sözcüğünün Kökü ve Anlamları

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “TÜRK! ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN.” sözündeki “öğün“kelimesinin kökü (etimolojisi) ve anlamlarına dair tespitler:

İsmet Zeki Eyüpoğlu‘nun “Türkçe Kökler Sözlüğü” adlı çalışmasında “öğün” sözcüğün kökü ve anlamlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmeler aşağıda paylaşılmıştır.

öğ-

g/k/v sesleriyle dönüşen (ög-ök) bir köktür. Öncül sesleri e-ü, eylem eki mek’tir.

Anlam içeriği:

bilgilendirmek, düşünce yönünden geliştirmek, eğitmek, yetiştirmek, alıştırmak, yüceltmek, ululamak, büyüklenmek, kurumlaştırmak, yetkinleştirmek, biçimlendirmek, dizge, yaşıt, denk.

Anadolu halk ağzında:

  • dönem (günün belli bir kesimi, bir kezlik süre: öğün, bir öğün, iki öğün, öğle yemeği),
  • bağırmak (bu anlama kök yansıma sestir: öğürmek.),
  • inceltmek (un öğütmek), ağızda çiğneyip ezmek, dövmek, vurmak,
  • öncülük etmek, yol göstermek, yatıştırmak (öğüt vermek),
  • dölleşmek (öğürsek: dişi deve erkek istemek),
  • eşsiz (öğürsüz),
  • gırtlak (öğür-tek),
  • ilke (öğe),
  • doğuruculuk (öğe: ana) .
ök—

Bu kök g/ğ sesleriyle dönüşümlüdür. Bu nedenle ök-ög-öğ ile başlayan kimi sözcüklerde anlam özdeşliği görülür. Özellikle ağız ayrılıklarının yarattığı bu durum, kimi sözcüklerde başka bir kökten türemiş izlenimini uyandırır (öke-öge-öğe/ilke, öksüz/ögsüz/öğsüz/anasız-babasız bg.).

Nitekim, Anadolu halk ağzında ök sözcüğü “ana-baba” anlamındadır.

Asya Türkçesinde öğe- (uslu, anlayışlı, becerili, Kâş.),

ök [kendi, us, anlayış, yaşı ilerlemiş, Kâş.)

Bu “ök” kökünden türemiş sözcüklerde şu anlamlar saklı; abla, ana, baba, bacı, göğüs tutukluğu, öykü, söylence, asma dalını kökleme, ayak tabanının arkası (ökçe), bir işi ilk kez yapan, öksürük, göreceği gelmek, bağlamak, yarı yanmış odun.

ök kökünde nesneleri bir yere toplamak, yığmak, derlemek anlamları da saklı:

  • ökmek/yığmak, biriktirmek, toplanmış nesneler,
  • öklenmek/dinlenmek,
  • öklimek/artmak, çoğalmak,
  • öklemek/«öğe» adı vermek,
  • öklünmek/ çoğalmak, yığılmak,
  • ökme/yığın (hepsi için).
öv-

k/g/ğ sesleriyle dönüşen (k-g-ğ-v), ağız ayrılıkları nedeniyle değişik anlamlar içeren sözcüklerin kökenidir. Öncül sesleri e-ü, eylem eki mek’tir.

Anlam içeriği:

  • büyüklenmek, kendini beğenmek, uslu-yeterli-yetkili olduğunu söylemek (burada ög/us, anlayış gücü, yetenek sözcüğüyle dönüşme vardır, övünmek: kendini üstün görmek, uslu-yetenekli saymak demektir),
  • doğurmak (bu sözcükte de ög-öge/anne anlamını içeren kökle dönüşme vardır: ög/öv),
  • yükseltmek, ululamak, beğenmek, kutlamak, ufalamak (övmek, Kâş.),
  • ev (öv, Kâş.),
  • öğüt (övüt, Kâş.).

Anadolu halk ağzında öv köküyle başlayan sözcüklerde n/v dönüşmesi de görülür, ancak bu konu ayrı bir çalışmayı gerektirir. Sözgelişi önlük (övcül), öncü (öveç), öneze (öveze).

Yine Anadolu halk ağzında öv’le başlayan ses dönüşümlü sözcükler:

  • inek öküz aramak (övsimek),
  • alay etmek (övgünmek),
  • ivedilemek (övetlemek),
  • seçmek (övüklemek),
  • türkü söylemek (övmek),
  • yayılmak (övmek),
  • öykünmek (övkünmek),
  • özlemek (övsenmek).
Türk Öğün, Çalış, Güven!

TDK’da “Öğün” Sözcüğü

Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinde (http://www.tdk.gov.tr) “öğün” sözcüğü ile ilgili aşağıdaki veriler paylaşılmış.

Ne gariftir ki! TDK bu sözcüğün anlamlarını açıklarken Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün “Türk! Öğün, Çalış, Güven.” sözüne hiçbir yerde atıf yapmamış, bu sözü örnek cümle kullanımında vermemiştir.

TDK Büyük Türkçe Sözlük’te “öğün” sözcüğü ile ilgili bilgiler:

öğün: 1. Kez, defa. 2. Yemek vakti (Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.. -H. E. Adıvar. ) 3. Bir vakitlik yemek.

öğün: 1. Yabanıl bitkilerin meyvesi. 2. Yem.

öğün: Onur.

öğün: Pay.

öğün: Vasiyet.

öğün: 1. Vakit, zaman (Öğünsüz yemek yemeyin.) 2. Yemek zamanı.

öğün: Yemek (Öğün pişti.)

öğün: Kez  (Sana kaç öğün söyledim.)

öğün: 1. Yemek zamanı. 2. Yemek (Öğün bişirdik.) 3. Zaman.

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu