Madam Bovary – Gustave Flaubert
Madam Bovary (roman özeti) – Gustave Flaubert
Madam Bovary, Fransız yazar Gustave Flaubert‘in 1857 yılında yayımlanan romanı. Batı edebiyatının en önemli klasiklerindendir. Flaubert’in şah-eseridir.
Eser, romantik, hayalci ve mantıktan çok duyguları ile hareket eden bir kadının başından geçenleri ele alır. Bu bakımdan, Romantizme bir tepki özelliği de taşımaktadır.
Gustave Flaubert’ın Madam Bovary adlı romanı, tasvirleri ve realist gözlemleri, kurgulanış tekniğiyle batı edebiyatının en güzel şaheserlerinden biridir.
Madam Bovary Kahramanları (Kişileri)
Madam Bovary: Romanın ana kahramanıdır. Aşırı derecede hayalci, güzel, ihtiraslı, lüks ve gösteriş meraklısı, duygularıyla hareket eden, bencil, sorumsuz bir kadındır. Eserde sürekli okuduğu aşk romanlarındaki gibi bir aşk yaşamı ve hareketli, lüks yaşam ister.
Leon Dupuis: Madam Bovary’nin sevgilisidir. Avukat kâtibidir. Sıradan, ruhi derinliği olmayan bir insandır.
Rudolphe Boulanger: Maddi aşkı önemseyen bir kır centilmenidir. Madam Bovary ile yasak bir ilişki yaşar. Rudolphe, uzun süreli, gerçek bir aşk insanı değildir.
Homais: Eczacıdır. Kendi çıkarını düşünen, bencil, kötü niyetli, gururlu bir kişidir.
Heloi se Dubuc: Charles’ın ilk karışıdır. Charles’tan yaşça büyük olduğu için kıskanç, hükmeden bir kadındır. Çirkin ve sevimsizdir.
Berthe Bovary: Bovarylerin tek çocuğudur.
Charles Denis Bartholome Bovary: Charles’ın babasıdır. Sefahat düşkünü, yeteneksiz bir subaydır.
Rouault: Emma’nın babasıdır. Rahatına düşkün, ailesine önem veren, zengin bir köylüdür.
Marquis d’Andervilliers: Politikacıdır. Aristokrat bir aileye mensuptur. Madam Bovary’ye lüks hayatı tanıtır.
Leheureux: Madam Bovary’nin borca sürüklenmesine neden olan esnaftır. Vicdansız, bencil bir kişidir.
Charles Bovary: Madam Bovary’nin kocasıdır. Madam Bovary’nin aksine, ihtirassız, kendi hâlinde, üstün yetenekleri olmayan, basit, iyimser bir kişidir. Hayattan fazla beklentisi yoktur. Elindekiyle yetinen bir kişidir. Doktordur.
Madam Bovary Özeti:
19. asrın ikinci yarısıdır. Charles Bovary, Rouen’de eğitim görmektedir. Okulunu ailesinin sayesinde bitiren Charles, doktor olur. Tostes adlı küçük bir kasabada mesleğini sürdürmeye başlar. Charles, hırslı ve idealist bir insan değildir. Elindekiyle mutlu olan bir kişidir. Annesi, onun başarılı olması için çaba sarf eden, onu yöneten bir kadındır. Annesi, bu pek yetenekli olmayan oğlunu dul bir kadınla evlendirir. Dul eşi ile mutlu olamayan Charles bu hayata yine de katlanır.
Charles, doktor olduğu için kasabadan her kesimle ilişki kurmaktadır. Kasabanın ileri gelenlerinden Rouault’la dost olur, evlerine gidip gelmeye başlar. Bu arada, huysuz karısı ölür. Bir süre geçtikten sonra, Charles Rouault’un kızı Emma ile evlenir. Sakin, huzurlu bir hayat arzu etmektedir.
Emma ise, romantik bir genç kızdır. Evlilikten beklentileri Charles’ ınkinden çok farklıdır. Sürekli romantik aşk hikâyeleri ve romanları okuyan Emma, bunların tesirindedir. Hareketli, heyecanlı, derin bir duygusal ilişki hayal etmektedir. Fakat evlilikten beklentileri gerçekleşmez, zamanla hayatını monoton ve can sıkıcı bulmaya başlar. Bir gün evlerine gelen eski bir aristokrat olan Marquis d’Andervilliers onun bu isteklerini iyice kamçılar. Marquis d’Andervilliers, ona Paris’in lüks yaşantısındaki ihtişamından, eğlencelerinden bahseder. Bu günden sonra, Emma Bovary iyice hayatından hoşnutsuzluk duyar.
Hayalindeki yaşama erişecek maddi gücü olmadığı için çabaları başarısızlıkla sonuçlanır. Hamile olmasına rağmen, bu hoşnutsuzluk onu çok etkiler ve uzun süren bir hastalık geçirmesine neden olur. Onun isteklerini anlayamayan kocası Charles, Emma’nın sağlığı için başka bir yere, Yonville’l Abbaye’ye taşınır. Burada pek çok kişi ile tanışmak, Emma’ya biraz daha iyi gelir. Eczacı Homais ile Leon en sık görüştükleri kişiler olur. Emma ile Leon arasında duygusal bir yakınlık baş gösterir. Leon, Emma’ya Charles’tan daha anlayışlı davranır. Emma, zihnindeki aşk tasavvurunu bu ilişkiye yükler. Oysaki aralarında gerçek anlamda bir ilişki yaşanmaz. Leon, bir süre sonra Emma’nın aşırı hassasiyetlerinden ve hayallerinden bıkar, kasabayı terk eder.
Emma, hayal kırıklığına uğrar. Bocalar. Fakat hâlâ hayalindeki yaşamı arzulamaktadır. Kasabanın önde gelen çiftçilerinden biri olan Rodolphe ile tanışır. Rodolphe aşkı duygusal anlamda algılayamayacak kadar basit ve zevkperest bir insandır. Zamanla Emma’yı kullanmaya başlar. Onu sevmez, sadece arzularına alet eder. Oysa, Emma hayalindeki duygusal ilişkiyi bulduğunu sanır. Eşini aldatır. Rodolphe ise sadece iyi vakit geçirdiği için mutludur.
Emma, her geçen gün müsrifleşir. Eşinden habersiz alışverişler yapar, borçlanır. Eşini de kendi ihtirasları için kullanır. Onun düztaban olan birini ameliyat etmesini ister. Yeteneklerini ispat ederse çok meşhur bir doktor olacak, Emma’ya istediği hayatı sunacaktır. Oysa ameliyat çok başarısız geçer. Adamın ayağının kesilmesi gerekir. Büyük bir başarısızlık yaşayan Charles, utancından dışarı çıkamaz. Emma, başarısız kocasından daha da nefret eder. Rodolphe’ya kaçmaya karar verir. Rodolphe ise ona bir mektup gönderir, ilişkilerinin bittiğini söyler. Bunun üzerine Emma hastalanır, aylarca yatar. İyileşince, huzurlu, sakin bir yaşam sürmek ister, kendini dine verir. Bu, çok uzun sürmez. Leon’a tekrar tesadüf edince, eski arzularına geri döner. Leon değişmiştir. İlişkileri maddi bir aşk olarak devam eder. Her hafta bir gün Leon’la birlikte yaşayan Emma, gittikçe borçlanır. Kocası her şeyden habersizdir. Leon, kariyerine ilişkinin zarar vereceğini düşünerek Emma’yı terk eder.
Emma, hem aşktan beklentisini alamamış hem de borçlanmış biri olarak çıkmaz içindedir. Bir gün içinde 320 frank ödemesi gerekmektedir. Sevgililerinden borç ister. Alamayınca âdeta bütün hayatı altüst olur. Homais’in eczanesine gider,arsenik alır ve yutar. Charles’ın yanında çırpına çırpına can verir.
Charles, karısını çok sevmektedir. Onun ölümüne dayanamaz. Kederinden mahvolur. Kendine geldiğinde, evin düzenini sağlamaya çalışır. Bir gün, Emma’ya sevgililerinden gelen mektupları görür. Karısının onu yıllarca aldattığını anlar. Kısa bir zaman sonra da ölür. Çocukları Berthe akrabaları tarafından büyütülür. Kötü niyetli Homais ise emellerine kavuşmuş, şeref madalyası almıştır.