Kayıp Aranıyor – Sait Faik Abasıyanık
Kayıp Aranıyor – Sait Faik Abasıyanık
Kayıp Aranıyor, Sait Faik Abasıyanık‘ın ilk defa 1953 yılında gazetede tefrika (bölümler) halinde yayınlanan romanı.
Kayıp Aranıyor Konusu
Kitapta Nevin adlı bir kadının mutluluğu, huzuru arayış çabası anlatılmaktadır.
Kayıp Aranıyor Kahramanları (Kişileri)
Nevin: Romanın ana kahramanıdır. Konsolos Vildan Bey’in kızıdır. Batı memleketlerinde öğrenim görmüş, çevresine göre oldukça serbest, biraz erkek mizaçlı bir kadındır. Boşanmıştır ve kimlik arayışına girmiştir.
Cemal: Nevin ile aynı köyde yaşayan, sıradan bir balıkçıdır. Çoğunlukla argo kelimeler kullanan, pervasız, tam bir halk insanıdır. Nevin’le bir ara aşk macerası yaşar.
Konsolos Vildan Bey: Güzel ve heyecanlı bir gençlik dönemi yaşamış, emeklilik zamanında da o günlerini anımsayarak yaşayan, geniş düşünceli, Batılı bir burjuva adamıdır.
Özdemir: Nevin’in kocasıdır. Gazetecilikle geçimini sağlamaktadır. Romanda daha çok eşiyle ilişkisi üzerinde durulmuştur. Eşini ihtiyaç duyduğu bir nesne gibi gören, hissiz ve arzularına düşkün bir adamdır.
Biletçi Çocuk: Halktan bir başka kesimi simgeler. Yeni yetişmekte olan, şehir içinde köy kültüründen uzaklaşamamış bir kişidir.
Kamarot İrfan: Zengin, züppe bir kişidir. Nevin’den karşılık görmediği için ona iftira etmeye kalkar.
Kayıp Aranıyor Özeti
Nevin herkes tarafından çok sevilen birisidir. Herkesin derdini dinleyen, sohbet eden ve onları anlamaya çalışan bir insandır. Babası eski konsolostur. Bu yüzden hayatı biraz bolluk ve rahatlık içinde geçmiştir. Her mekanda olduğu gibi burada da kötü insanlar vardır. Ve bunlar Nevin’i çekememektedirler. Kamarot İrfan da bunlardan birisidir. Kendini çok iyi tanıtmış olmasına rağmen kıvılcım bekleyen insanlar için İrfan’ın sözleri yeterli olmuştur. Onun babası tarafından şımartılmış bir kız olduğunu onunla bununla kahvede sürttüğünü aralarında konuşmaya başlamışlardır. Kocası Özdemir ise onu pek de o kadar sevmemiştir. Ona lüzumlu bir eşya muamelesi göstermiş, nasıl traş sabunu bulamayınca tedirgin oluyorsa, eşi yokken de öyle tedirgin olmuştur. Nevin de kocası Özdemir’den bu derece bir muamele gördüğü için balıkçı Cemal’le dolaşmaya başlar. Gittiği her yerde ihtiyacı olan huzuru aramaktadır. Gördüğü herhangi bir biletçiye bile anında içi ısınmakta, sanki ilacı ondaymışcasına ondan birşeyler alacağına inanmaktadır. Bir defasında Cemal’le görüştüğünde boşanma meselesini konuşur. Nevin kocasından boşanıp tekrar İstanbul’ a dönecektir. Daha sonra boşanma işleri için Ankara’ya gider. Fakat Nevin’in içi çok daralmıştır. Artık Nevin’in sıkıntıları bir ara öyle bir dereceye gelir ki midesindeki ağrıdan duramaz olur.
Fakat Nevin bu durumdan iyice bunalmıştır. Eve dönmesine imkan yoktur. “Konsolosun kızı” ile “Balıkçı Cemal’in arkadaşı” arasında mekik dokumak için sinirleri artık müsait değildir. Böyle bir yaşayışın zevksizliğini, hastalığını hiç sevmemiştir. Başka yerlerde başka hayatlara yelken açacaktır. Babasına bir mektup yazar ve istasyondan bir trene atlayarak huzura doğru yolculuğa çıkar.
Kayıp Aranıyor Olay ve Şahısların Değerlendirilmesi
Nevin, hayatı çalkantılarla dolu, çok acı çeken fakat her zaman içinde huzura kavuşma ümidi olan birisidir. Nevin’in kocası Özdemir, karısını bir eşten çok bir eşya olarak gören bir kişidir. Balıkçı Cemal saf, kalbi temiz, Nevin’in ilk başlarda kendisinde saadeti aradığı insandır.
Yazar Hakkında Bilgi
Sait Faik Abasıyanık Kimdir?
Cumhuriyet devri hikayecilerindendir.
Doğum: Adapazarı, 23 Kasım 1906 – Ölüm: 11 Mayıs 1954, İstanbul.
İlkokulu Adapazarı’nda okudu, onuncu sınıfa kadar İstanbul Erkek Lisesi’ndeki orta öğrenimini Bursa’da tamamladı (1928). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne yazıldıysa da çok geçmeden İsviçre’ye ekonomi öğrenmeye gitti (1931). Lozan’da iki hafta durabildi, Fransa’ya geçerek Grenoble kentinde başladı üniversiteye, 1935’te öğrenimini bırakıp yurda döndü. Kısa bir süre bir azınlık okulunda Türkçe öğretmenliği, zahire ticareti ve bir ay kadar da (Mayıs 1942) Haber gazetesinde adliye muhabirliği işlerinde çalıştı. Babasının geliriyle geçindi, Burgaz Adası’ndaki köşklerinde annesiyle birlikte yaşadı. Bu köşk 1964 Mayıs’ından beri Sait Faik Müzesi’dir.
İstanbul’da lise sıralarında şiirler kaleme alan (1925-1928) Sait Faik, ilk hikayelerini (İpekli Mendil, Zemberek, vb.) Bursa’da yine lise öğrencisi iken yazmıştı (1925), basılan ilk yazısı Uçurtmalar İstanbul’da Milliyet gazetesinde çıktı (9 Aralık 1929), şöhretini sağlayan ilk hikayeleri Varlık dergisinde yayımlandı(15Nisan1934.)
Hikayelerinde konu ve olaydan çok, şiire ve etkiye en uygun zaman parçaları üzerinde durmasını seven, bu dramatik anları incelemekte büyük başarı gösteren Sait Faik, bir İstanbul hikayecisi idi. Kaderlerine eğildiği, düşüren, düşürülmüş insanlarda çok kere kendi sıkıntı ve avareliklerinin dramını yaşadı. Çalışkan, işinde gücünde insanlar gördükçe, şehirden, kalabalıklardan sevinç duydu; kötülüklerle karşılaştıkça kırlara, kıyılara, sakin tenha adalara (Burgaz, Hayırsız Adalar), balıkçılara sığındı. Ada ve deniz hikayelerinde kahraman sayısı az ve belli, şehir hikayelerinde ise dikkatini dağıtacak kadar bol ve çeşitlidir. Sait Faik, yığınlar içindeki gizli dramları bulup çıkardığı gibi tabiat senfonisini de derinlere işleyen bir ustalıkla yaşatmasını bildi. İnsanları, kırları, denizi, tabiat köşeleri ve hayvanlarıyla, yaşamayı bölünmez bir bütün olarak gördü. Kalemini güzelliklerin hakkını aramak, vermek, göstermek uğrunda kullandı.
Yirmi yıllık sanat hayatında bize Medar-ı Maişet Motoru (1944; 2.b. Birtakım İnsanlar adıyla, 1952) ve Kayıp Aranıyor (1953) adlarında iki roman, Şimdi Sevişme Vakti (1953) adlı bir de şiir kitabı bırakmış olan Sait Faik’in hikayeleri, şu on üç kitapta toplandı:
- Semaver (1936),
- Sarnıç (1939),
- Şahmerdan (1940),
- Lüzumsuz Adam (1948),
- Mahalle Kavgası (1950),
- Havada Bulut (1951),
- Kumpanya (1951),
- Havuz Başı (1952),
- Son Kuşlar (1952),
- Alemdağ’da Var Bir Yılan (1954),
- Az Şekerli (1954),
- Tüneldeki Çocuk (1955),
- Mahkeme Kapısı (1956).
Son kitabında mahkeme röportajları toplanmışsa da taşıdıkları hava bakımından bunlara da hikaye diyebiliriz, sondan önceki iki kitabında da röportajlarına rastlanır.
Sait Faik’in evvelce 16 kitap tutmuş hikaye, röportaj ve şiirlerinin Muzaffer Uyguner’ce derlenen son toplu basımı Bilgi Yayınları’ndadır:
- 1. cilt Semaver/Sarnıç (1970),
- 2. cilt Şahmerdan/Lüzumsuz Adam (1970),
- 3. cilt Medar-ı Maişet Motoru (1970),
- 4. cilt Mahalle Kavgası/Havada Bulut (1970),
- 5. cilt Kumpanya/Kayıp Aranıyor (1970),
- 6. cilt Havuz Başı/Son Kuşlar (1970),
- 7. cilt Alemdağda Var Bir Yılan/Az Şekerli (1970),
- 8. cilt Tüneldeki Çocuk/Mahkeme Kapısı (1970),
- 9. cilt Balıkçının Ölümü-Yaşasın Edebiyat (1977, yazılar),
- 10. cilt Açık Hava Oteli (1980, konuşmalar, mektuplar),
- 11. cilt Müthiş Bir Tren (1981, öykü),
- 12. cilt Yaşamak Hırsı (1982, G. Simenon’dan çeviri roman),
- 13. cilt Şimdi Sevişme Vakti (1986, şiirler),
- 14. cilt Sevgiliye Mektup (1987, hikayeler, yazılar, mektuplar, konuşmalar),
- 15. cilt Bitmemiş Senfoni ve Sait Faik Kaynakçası (1989).
1953 Mayıs’ında ABD’deki milletlerarası Mark Twain Derneği, modern edebiyata hizmetlerinden dolayı Sait Faik’i şeref üyeliğine seçmişti.
Yazar üzerine yazılmış 18 kitabın tam listesi Perihan Ergun’un derlediği Sait Faik 90 Yaşında (1996) adlı kitaptadır.