İtalyan Edebiyatı ve Özellikleri
İtalyan Edebiyatı ve Özellikleri
Rönesans hareketi İtalya’da doğmuştur. Rönesansın ilk büyük temsilcileri olan Dante, Petrerca ve Boccacio 14. yüzyılda halk dilini yazı dili haline getirmişler ve İtalyan edebiyatının oluşumunu sağlamışlardır. 15. yüzyılda Hümanizma akımı güçlenmiş, eski Yunan ve Latin klasikleri yeniden incelenmiştir. 16. yüzyıl İtalyan edebiyatında Ariosto, Tasso gibi destan şairleri etkili olmuş; sonraki dönemlerde Batılı akımlar bu edebiyatı etkilemiştir.
İtalyan Edebiyatı ve Temsilcileri
- DANTE (1265 -1321)
Dante, “Rönesans”ı hazırlayan sanatçıların başında gelir. İtalya’nın önde gelen aşk şairlerinden biri olarak üne kavuşmuştur. Sonraları yoğun felsefe çalışmalarına başlar; felsefi konularda şiirler yazmayı sürdürür. Otuz beş yaşına kadar, günah-sevap kaygısı taşımadan yaşamış, otuz beş yaşındayken Papa’nın herkese yaptığı “Kiliseye dön!” çağrısına uymuş ve mistik bir yaşama dönmüştür. Bundan sonra, ona asıl ününü kazandıran “İlahi Komedya”yı yazmıştır.
Eserleri:
İlahi Komedya: Teolojik ve felsefi konulan içerir. Destan tarzında yazıldığından yapay destan olarak kabul edilir. Sanatçının Cehennem, Araf ve Cennete yaptığı hayali bir seyahatin öyküsüdür.
- BOCCACİO (1313 – 1375)
Giovanni Boccaccio, Dünya edebiyatında ilk öykü sayılan “Decameron” adlı yapıtı kaleme almıştır. Sürekli okumuş, Akdeniz kültürlerini incelemiş; astronomi, hukuk, edebiyatla ilgilenmiştir. Konuşma diliyle oluşturulan edebiyatı, antikçağ ve klasik eserlerin düzeyine yükseltmiştir. Ömrünün son yıllarında Latin klasiklerini incelemiş ve filoloji çalışmalarında bulunmuştur. Rönesans hümanizminin temelini atan sanatçılardandır.
Eserleri:
Decameron: Öykü. 1348’de Avrupa’da büyük bir veba salgını olur. Salgından kurtulan gençlerin tanık olduğu olaylardan etkilenen sanatçı, bu yapıtında salgın günlerinin Floransa’sını ele alır. Yapıt, biçimsel yönleriyle “Ortaçağ” temalarına bağlı kalsa da, hümanizmanın tohumlarını taşıyan bir kültürün habercisidir.
İtalyan Edebiyatı Genel Özellikleri
Rönesans Döneminde İtalyan Edebiyatı
Rönesans’ın ilk önemli temsilcilerinden biri Dante (1265-1321)’dir. Yazı dilini halkın diliyle oluşturmuş olan Dante, İtalyan edebiyatının kurucusu sayılır.
Rönesans’ın ilk temsilcilerinden biri de lirik şiirin en büyük ozanlarından olan Petrarca (1304-1374) dır. Dante gibi o da Laura adlı bir kadına âşık olmuş ve hemen hemen tüm şiirlerinden bu kadının aşkını terennüm etmiştir. Halkın konuşma diliyle Laura’nın aşkı için yazılmış şiirleri Canzoniere (Türküler) adı altında toplanmıştır.Bunların çoğu sone tarzındadır.
Boccacio (1313-1375), küçük hikâye tarzının önde gelen bir yazarı olarak tanınmıştır. Hikâyelerinde dinî konular yerine insanın sorunlarına, insanların türlü durumlarına: tutku, öfke, sevinç, kötülük gibi değişik boyutlarına yer vermiştir. Başlıca eseri Decameron (On Gün) adını taşır. Bu kitabında veba hastalığından kaçıp sığındıkları evde on kişinin anlatmış olduğu yüz hikâye yer alır.
Bunlardan başka destan türünde Ariosto (1474-1533) ve Tasso (1544-1595) iki önemli isimdir. Bunlar konularını Ortaçağdan almış olmalarına rağmen işleyiş, şekil ve teknik bakımından klâsik kurallara bağlı kalmış, Yunan ve Lâtin edebiyatlarını örnek almışlardır. Ariosto’nın Çılgın Orlondo, Tasso’nun Kutarılmış Kudüs adlı destanları ünlüdür.
Ayrıca iktidarın korunması konusunu işlediği Prens adlı eseriyle Macchiavelli (1469-1527) adlı siyaset yazarını da anmak gerekir.
Klâsik Dönemde İtalyan Edebiyatı
XVII. yüzyılda girdiği gerileme döneminin ardından, İtalyan edebiyatında 18. yüzyılda klâsisizmin etkileri kendini gösterir.
Klâsisizme bağlı ürün veren üç önemli sanatçı vardır:
- Carlo Goldoni (1707-1793) komedya,
- Vittorio Alfieri (1749-1803) tragedya,
- Giuseppe Parini (1729-1799) ise yergi türünde yazmışlardır.
Romantik Dönemde İtalyan Edebiyatı
- Güldürüde Carlo Goldoni (1707-1793),
- romanda Alessandro Manzoni (1785-1873),
- anı türünde Silvio Pellico (1788-1854) ve
- şiirde Giacoma Leopardi (1798-1837) başlıca romantik sanatçılardandır.
Manzoni, şiir ve oyun türlerinde de ürün vermekle birlikte en önemli eseri bir romandır: Nişanlılar.
Leopardi ise hüznü, acıyı, doğa sevgisini anlatan karamsar şiirleriyle tanınır.
20. Yüzyıl İtalyan Edebiyatı
Fillippo Marinetti (1876) Avrupa ülkelerinde de etkisi görülen fütürizm akımının kurucusudur. Fütürizm akımına göre, modern zamanların makine ve onun hız sistemine bağlı kalarak çağın ve geleceğin hızlı ve dinamik yaşanması gerekir. Makine çağının hız ve dinamizmi fütürizmin itici gücü olmuştur. Şiirde mısraların düzenlenişi ve müzikal yapısı fabrika işleyişini, sistemini ve makine seslerini çağrıştırmalıdır.
20. yüzyıl İtalyan edebiyatının öncülerinden sayılan Alberto Morario, yapıtlarında genel olarak orta sınıfı işlediğini görürüz. Bu sınıfın içinde bulunduğu ahlâk çöküntüsünü, kişinin bencilliği yüzünden yalnız kalışını anlatır.
Dünya Edebiyatı
- Yunan – Latin Edebiyatı
- İtalyan Edebiyatı
- İngiliz Edebiyatı
- Alman Edebiyatı
- İspanyol Edebiyatı
- Amerikan Edebiyatı
- Fransız Edebiyatı
- Rus Edebiyatı
- Dünya Edebiyatı Genel
- Batı Edebiyatı Genel
- Edebiyat Akımları