Elif Su Alkan
Elif Su Alkan Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri
Elif Su Alkan (D: 27 Şubat 1962 Ayvalık, Balıkesir) Gazeteci, yazar.
Elif Su Alkan, 1962’de Ayvalık’ta dünyaya geldi. İstanbul’da büyüdü. Şair ve çevirmen Erdoğan Alkan ile Birsen Alkan’ın kızıdır. Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’ni ve Brüksel’de Ceria Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu’nu bitirdi. İstanbul’a dönüşünde bir süre Fransız Konsolosluğu’nda çalıştı.
Günaydın Gazetesi dış haberler bölümünde gazeteciliğe geçti. 1984’te Paris’e yerleşti. 4 yıl Türkiye Büyükelçiliği’nde görev aldı. Yaklaşık 15 yıldır Sipa Press Fotoğraf ve Basın Ajansı’nda çalıştı.
Şiirleri; Varlık, Türk Dili ve Bahar dergilerinde, Fransa’da Aujourd’hui Poeme, Poesie/Premiere, Ve, Midi dergilerinde yayınlanıyor. Şiirlerinde önceleri çocukluk özlemlerini, genç kızlık duygularını dile getirdi. Büyük kentlerin yaşantısı kendi yaşamını da dalgalandırdı. Kabuğunu kıramayınca yabancı ülkelere gitti. Ama İstanbul özlemi içinde her geçen gün büyüdü. Düşlerin şairi aslında gerçek yolculuğu hep kendi iç dünyasında yapıyor.
Evli ve 2 çocuk annesi olan Elif Su Alkan Fransa’da Paris’te yaşıyor.
Elif Su Alkan Eserleri:
Şiir:
- Umut (1981)
- Mayıs Sevgili (1986)
- İstanbul Çok Uzaklarda (2002) (Şairin kendi çevirisiyle Fransızca olarak da yayınlandı)
Çeviri:
- El Elden Üstündür (1977) (Sovyet çocuk öyküleri)
- Rus Çocuk Öyküleri (1993)
- En Güçlü Kim (1995) (Sovyet çocuk öyküleri).
Elif Su Alkan Şiirleri
GEZGİN DÜŞLER
Paris Kasım onaltı
İstanbul çok uzaklarda kaldı
Bendeniz
Eski sevgiliniz
Portakal ağaçlarının altında
Uyuyan kız
Duyuyor musun sesimi
Kapıların altından ışık sızmıyor
Sokaklar ses vermiyor
Yüreğim ölü bir deniz
Bir kadın geçti önümden
Saçlarına yuva kurmuş martılar
Seine nehri akıyor gözlerinden
Ey sevgili nerdesin
Bu gezgin düşler neden
Paris-Fransa
KÜÇÜK ADAM
Usulca girdi kapıdan
Sanki utanıyor gibi
Boyu boyuma yetişmiş
Daha bir güzelleşmiş
Minik elleriyle tuttu
Yüzümü avuçlarında
Öptü öptü gözlerimden
Koşup gitti odasına
Penceremden ay göründü
ŞİİRİN KOKUSUDUR DAĞILAN SAÇLARINDAN
Hatırlıyor musun o nisan sabahı
Gökyüzüne dokunabilirdin
Uzatsaydın minik ellerini
Kuşlar cıvıl cıvıldı etrafında
Ninni bebek ninni
Nasıl mutluydum nasıl
Öyle ferahtı içim
Ben de artık anneydim
Anımsar mısın tatlı kızım
Ne maskaralıklar yapardım
Seni güldürmek için
Beşiğin gül bahçesi
Yüreğim ilkyaz
Bütün gün parklarda gez babam gez
Seninle uyuyup seninle uyanırdım
Ne sevda ne koca umurumdaydı
Sarı papatyam koynumdaydı
Gecenin bir yarısı başlardın ağlamaya
Emdikçe her yanın süt içinde meleğim
Uyutacak yere seni dans ederdim karşında
O saatte keyfine diyecek yoktu bebeğim
Yürüdün koştun birden kaydın avuçlarımdan
Bahar çiçek açtı bal rengi gözlerinde
Siirin kokusudur dağılan saçlarından
Dizelerin büyüsü kaçamak sözlerinde
On üç yıl nasıl geçti hiç anlamadım
Boyun boyumu aştı fidan gibisin
Dün bugün ve yarın sevgili kızım
Günün yirmidört saati yüreğimdesin