Divan Şiirinde Kafiye Türlerine Örnekler
Divan Şiirinde Kafiye Türlerine Örnekler
1. Kâfiye-i mücerrede
Örnek beyitlerdeki kısa ünlü ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Ölme gönül firâk ile Isî-nefes gelür
Yanma ciğer figân ile feryâd-res gelür
Rûz u şeb hamd eyle her bir ni’mete bin kerre tâ
Hamd ü şükrün sâyesinde ni’met itsün sende câ
Bir somun ekmek içün gitme le’îme eğme ser
Dâmen-i sa’ye yapış elbet bulursm sîm ü zer
Almak istersen eğer ders-i edeb
Ehl-i fazlun sohbetin eyle taleb
Olmak istersen eğer esrâr-ı ilme muttali‘
Ehl-i fazlun meclisinde dâ’imâ ol müstemi‘
Açıklama: Beyitte revî “ayn”dır.
Rızkunı tahsîl içün sa’y eyle sen sarf it emek
Çünki deryâlar bile âtıllara virmez semek
Olanlar tâlib-i râh-ı hakîkat
Alurlar cümle eşyâdan nasîhat
Mübtenîdür şübhesüz bin hikmete her bir hades
Çeşm-i dikkatle nazar kıl görme bir şey’i abes
Dilersen kavlin olsun gayri akvâle müreccah
Uzun lâf itme dikkat it sözün olsun münakkah
Umûr-ı memleket kâmillere olsa muhavvel
Olur elbette devlet işleri gâyet mükemmel
Umma ihsân itdügün âdemden aslâ bir kerem
Çok teşekkür it eger çekmez isen andan elem
2. Kafiye-i mürekkebe
1. Kafiye-i mürdefe
a) Elif(=â)li mürdefler
Örnek beyitlerdeki ridf ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Vakt olur kim en küçük bir iltifât
Hall ider da’vâyı kalmaz müşkilât
Eger olmaz ise bir evde inâs
Bozulur mahv olur o evde esâs
Ehl-i kibre mukterin olma sakın verme selâm
İctinâb it dâ’imâ hod-bîn ile itme kelâm
Kolaydur eylemek ma’sûmı nâlân
Çalış it merd isen mazlûmı şâdân
Cevr-i dehrün muktezâsıyla giderse mâl ü câh
Dâmen-i sabra yapış beyhûde itme âh u vâh
Böyledür ka’ide beyne’l-ahbâb
Aranılmaz konuşurken elkab
Devâm itmez zemânun hükmi bisyâr
Gelür bir gün güler elbette gam-hâr
Çalış taltîfe halkı dikkat it olma dil-âzâr
Buna âlem dinür bir gün kalursın sen de nâ-çâr
Kim ki âdildür ider zulm eylemekden ihtirâz
Kesb ider dünyâda vü ukbâda haylî imtiyâz
***
Merd isen urma şütûmunla kulûb-ı nâsa dâğ
Bed-zebân olma sakın menfûr olursun hem-çü zâğ
Dü-tâ olmış olan pîri görüp sen itme istihfâf
Du’âsın almağa sa’y it elin öp eyle isti’fâf
b) Vav(=û)lı mürdefler
Örnek beyitlerdeki ridf ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Her dem gözümden işigüne seyl-i hûn gider
Sabr u karâr dilden ü cândan sükûn gider
Ne bâr-ı kahr ile gam çek ne lutfa mesrûr ol
Ne vuslat eyle taleb yârdan ne mehcûr ol
Olam dirsen iki dünyâda merğûb
Hevâya uyma nefse olma mağlûb
Uyup ikbâl-i dehre olma mağrûr
Çalış mukbil iken it halkı mesrûr
Eski bir darb-ı meseldür eyle sen bu kavli gûş
Âb-ı hayvân olsa da nâ-dân elinden itme nûş
Hak görüp hak belleyüp bir kârı eylersen şürû‘
Mültemesler hâtıriyçün itme sen andan rücû’
Açıklama: Beytin revîleri “ayn”dır.
c) Ye(=î)li mürdefler
Örnek beyitlerdeki ridf ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Çocuğun vakt-i sabâvetde idersen te’dîb
Sonra sen râhat idersin seni itmez ta’zîb
Mâl-i dünyâya sakın olma harîs
Çünki gitmez kabre illâ bir kamîs
İdersen âheri bir zenbe tahrîk
İdersin nefsüni ol zenbe teşrîk
Lutf ile a’dâsına galib gelür ekser halîm
Önce leyyin sözle da’vet itdi Fir’avn’ı Kelîm
Gazaba gâlib olup her kim iderse teskîn
Gelecek şerden ider nefsini elbette emîn
2. Kafiye-i mukayyede
Örnek beyitlerdeki kayd ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Bu gice leşker-i hâb ile hayli ceng oldı
Fezâ-yı dîde sipâh-ı sirişke teng oldı
Kabiliyyet olmayınca neylesün insâna ders
Kabiliyyetsiz olanlar derk ider her şey’i ters
Akçasuz kalsan sana dar gelmiş olsa rûy-ı arz
İsteme bir kimseden bir şey sakın sen alma karz
Bir mürüvvet sâhibi bir şey sana eylerse bahş
Hem teşekkür eyle hem de lutfını it kalbe nakş
Kâmil olmaklıkda en evvelki şart
Eylemekdür lâyıkıyla nefsi zabt
Cidde sa’y it olmasun kârunda haşv
Âdemi berbâd ider çün lehv ü lağv
3. Kafiye-i mü’essese
Örnek beyitlerdeki te’sîs, dahîl, dahîlin harekesi ve revîler koyu kırmızı harflerle gösterilmiştir.
Sakın nâ-dâna izhâr eyleme esrârı ey dânâ
Sükût it nezd-i câhilde hamûş ol sen kitâb-âsâ
Zemân oldukca tahsîle müsâ’id
Anı fevt itme tahsîl it fevâ’id
Açıklama: İlk mısrada dahîl “ayn”, ikinci mısrada “hemze”dir.
Hudâ’nun hikmeti her şey’de zâhir
Fakat ekser kişi derkinde kasır
Yetîmi lutf-ı ihsânunla eylersen nüvâziş
Verür Rezzâk-ı âlem rızkına pek çok küşâyiş
Hıyânet ehlini korkaklığından bil sen ey ârif
Meseldür çünki derler her olan hâ’in olur hâ’if
Açıklama: İkinci mısrada dahîl hemzedir.
Sen eğer cümle umûrunda olursan sâdık
Seni mes’ûd ider elbette Cenâb-ı Hâlık
Cihândur bu degül bir âdeme âher müşâkil
Kimi kasır kimi kâmil olur misl-i enâmil
Aşkun yolında cân heves eyler ticârete
Hûnî gözün gözetmiş anı geldi garete
Bir söz dedi cânân ki kerâmet var içinde
Dün giceye dâ’ir bir işâret var içinde
Zü’l-kavâfî
Her gün hayâl-i çihre-i dilberden ağların
Her dün melâl-i turre-i dilberden ağların (Emrî)
Açıklama: Beyit zü’l-kavâfî ve murassadır. Birinci mısradaki “…gün hayâl-i çihre… ” ile ikinci mısradaki “…dün melâl-i turre… ” ibarelerindeki sözcükler hem birbiriyle kafiyeli hem de aynı vezindedirler. Beytin “…dilberden ağların” kısmı ise rediftir.
Cinaslı kafiye
Yârün bizümle kibri nedür kînesi neden
Yâ Rab n’olaydı gitseydi ol kîne sîneden
Açıklama: Beyitteki kafiye mürdef ve cinaslı kafiyedir. Birinci mısradaki …esi neden ile … e sîneden arasında mürekkeb cinas vardır. Bu kafiyede nler revî, -denler de rediftir.