Dilin Kullanımdan Doğan Türleri
Dilin Kullanımdan Doğan Türleri
Diller, sosyal, kültürel veya siyasi sebeplerden dolayı tarihî süreç içerisinde bazı değişimler geçirir. Bu değişiklikler sonucunda dillerin hem konuşmada hem de yazıda bazı farklı şekilleri ortaya çıkar.
Bu değişimler ile ilgili temel kavramlar ve bunların tanımları şunlardır:
Lehçe: Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kollarıdır.
Şive: Bir dilin, bilinen tarihî seyri içinde ayrılmış olup bazı ses ve şekil farklılıkları gösteren kollarıdır.
Ağız: Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlam bakımından farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dilidir.
Ayrıca bakınız-> Lehçe, Şive, Ağız Nedir? Örnekleri, Özellikleri
Ağızlarda ses (söyleyiş), şivelerde ses ve şekil, lehçelerde ise ses ve şekil özelliklerinin dışında kelime düzeyinde de farklılıklar bulunur.
Çuvaşça ve Yakutça, Türkçenin bilinmeyen zamanlarında anadilden ayrılmış olan lehçeleridir.
Kırgız, Kazak ve Özbek Türkçeleri ise Türkçenin şivelerindendir.
Karadeniz, Konya ve İstanbul ağızları da Türkiye Türkçesinin ağızlarındandır.
Bir ülkedeki ağızlardan biri çeşitli sebeplerle ortak kültür dili durumuna gelir. Bu ortak kültür dili, o ülkenin standart dilidir. “Ölçünlü dil” olarak da adlandırılan bu dil, yazı dilini esas alır ve ağız özellikleri bu yazı diline yansıtılmaz. Türkçede bu standart dil İstanbul ağzına göre biçimlenmiştir.
Argo: Ortak dilin dışında, daha çok küçük gruplar arasında kullanılan söz ve söyleyişlerden oluşan özel dildir. Argo, ortak dilin dışında ve sokakta oluştuğu için gündelik konuşmalarda tercih edilmez.
Jargon: Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. Söz gelişi “doktor jargonu” denildiğinde sadece o meslek grubunun kendi arasında kullandığı bazı sözler anlaşılır.
Standart dil (ölçünlü dil): Kuralları sözlüklerde ve yazım kılavuzlarında tespit edilmiş; eğitim, hukuk, basın yayın alanları ile resmî yazışmalarda kullanılan, işlev ve geçerlilik alanı geniş, sosyal sınıf ve yerel iz taşımayan dil türüdür. Türkçe için standart dil, İstanbul Türkçesini esas alan yazı dili üzerine kurulmuştur.
Türklerin Kullandığı Alfabeler: Türkçe, tarihî gelişimi içinde pek çok farklı alfabeyle yazılmış ve okunmuştur. Bu alfabeler sırasıyla şunlardır: Göktürk, Uygur, Arap ve Latin alfabesi. Bunların yanı sıra Orta Asya’daki bazı Türk devlet ve toplulukları Kiril alfabesini kullanmaktadır.
KONU İLE İLGİLİ SORULAR
Örnek Soru-1
Deli Yusuf’un zurna gibi çatlak sesi uzaktan işitilmekteydi:
— Yire batası? Dün ni şekil gelmedin? İreceb’i yola salacaklarmış.
Karabibik, Deli Ali’ye seslendi.
— Genem Deli Yusuf ünlüyo!
— He He, İreceb’i uğratacaklarmış deyyo. Senin habarın var mı?
— Dün gün Yosturoğlu diyoodu. Askere gidiyoomuş.
— Adalya(Antalya)dan çağırmışl.. Muayna olacakmış.
Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada örneklenen dilin kullanımından doğan türünün tanımı doğru verilmiştir?
A) Ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili veya kelime dağarcığıdır.
B) Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır.
C) Bir dili toplum olarak konuşan ve yazanların hep birlikte uydukları, ağız özelliklerinden arındırılmış, belirli ölçü ve kurallara bağlı ortak dildir.
D) Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır.
E) Bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklı yerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir.
Cevap: E
Örnek Soru-2
Ağız: Bir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir. Yörelere göre söyleyiş farklılıkları vardır ama yazılış aynıdır. “Karadeniz ağzı, Ege ağzı, Kayseri ağzı…” Türkçenin ağızlarıdır.
Şive: Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. Azeri Türkçesi, Özbek Türkçesi, Türkmen Türkçesi vb.
Açıklamalardan yola çıkıldığında aşağıdakilerden hangisi farklıdır?
A) Bitlis’te beş minare
Yüreğim dolu yare.
İsterem yanan gelem
Cebimde yok beş pare.
B) Yaz gelir çiçek açar
Yeşiller yaprakları.
Sevduğum senin için
Töktüğüm gözyaşları.
C) Ahirinde bu dert beni öldürür
Eyi olmaz yaram dert dert üstüne.
Hâlimi görenler aklın şaşırır
Gitti şadım geldi gam gam üstüne.
D) Göylerin günün, ayın gizledir
Uldız ahdırır, sayın gizledir
Ohunu atır, yayın gizledir
Ceddimi edip kâman ayrılıg
Aman ayrılıg, aman ayrılıg
E) Aman şimdi yaman şimdi
Dağlar başı duman şimdi.
Güzel sevmek hoşdur amma
Ayrılması yaman şimdi.
Cevap: D