Dilin Heyecana Bağlı İşlevi
DİLİN HEYECANA BAĞLI İŞLEVİ
Bir ileti, göndericinin iletinin konusu karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirme amacıyla oluşturulmuşsa dil heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır.
Bu işlev, göndericinin kendi iletisine karşı tutum ve davranışını belirtir.
Bu işlevde çoğunlukla duygular, heyecanlar, korkular, sevinç ve üzüntüler dile getirilir.
Dilin göndergesel işlevinde nesnellik, heyecana bağlı işlevinde öznellik hâkimdir.
Özel mektuplarda, öznel betimlemeler ve anlatılarda, lirik şiirlerde, eleştiri yazılarında dilin heyecana bağlı işlevinden sıkça yararlanılır.
Örnekler:
- Ben bu davranışınızı etik bulmuyorum, siz yanlış davranıyorsunuz!
- “Ah, ne güzeldi o Direklerarası’ndaki ramazan ve donanma geceleri!” (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- “Eyvah, ne yer ne yâr kaldı!” (Abdülhak Hamit Tarhan)
- A, buna bak, hâlâ durmuş bana gülüyor!
- Bunca olan bitenden sonra hâlâ beni arıyorsun!
- Yazık, sana acıyorum!
Dil bu cümlelerde heyecan, kızgınlık gibi duyguları dile getirdiği için dil heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır.
Ayrıca bakınız:
- Dilin göndergesel işlevi
- Dilin alıcıyı harekete geçirme işlevi
- Dilin kanalı kontrol işlevi
- Dil ötesi işlev
- Dilin Şiirsel (Sanatsal) İşlevi