Dil, Lehçe, Şive, Ağız Nedir?
Dil, Lehçe, Şive, Ağız Nedir? Özellikleri, Örnekler
Dil Nedir?
Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.
Ana Dil Nedir?
Bugün ses yapısı, şekil ve anlam bakımından birbirinden az ya da çok farklılaşmış bulunan dil veya lehçelerin, kök bakımından bilinmeyen bir tarihte birleştikleri ortak dil: Ana Türkçe, Ana Moğolca, Ana Altayca, Lâtince vb.
Kendisinden başka diller veya lehçeler türemiş olan dil. (TDK)
Ana Dili Nedir?
İnsanın doğup büyüdüğü aile ve soyca bağlı bulunduğu toplum çevresinden öğrendiği, bilinç altına inen ve kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü bağı oluşturan dil.
Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dil. (TDK)
Lehçe Nedir?
Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt. (TDK)
Coğrafi ve kültürel etmenler bu ayrılmada rol oynar. Lehçelerde, ses, şekil ve kelime ayrılıkları çok büyüktür. Bazı dilciler, büyük ayrılıklarda lehçeyi başka bir dil olarak kabul etmeyi de önerirler. Çuvaşça ve Yakutça, Türkçenin lehçeleridir. Yakutlar, Sibirya’nın kuzeyinde otururlar, Şamanist ve Ortodoksturlar. Çuvaşlar ise Volga’nın iki kolunun kesiştiği bölgededirler ve Ortodoks dinindedirler.
Ayrıca bakınız ⇒ Türk Lehçeleri ve Şiveleri
Şive Nedir?
Bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur. Ayrılıklar, lehçede olduğu kadar değildir. İstanbul’da gelirim derken, Türkistan şivesinde kelür men denir. Ayrılık yazı diline girmiştir. Sınıflamalar da yazı dillerine göre olur.
Aşağıdaki tabloda Türk dillerinde cümle yapısını görebilirsiniz:
Aşağıdaki tabloda ise Türk dillerindeki aynılıkları ve farklılıkları görebilirsiniz.
Türk Şiveleri:
1. Güney-Batı (Oğuz) Grubu
a)Türkiye Türkçesi
b) Azerbaycan Türkçesi
c) Türkmen Türkçesi
d) Gagauz Türkçesi
2. Kuzey-Batı (Kıpçak) Grubu
a) Kazak Türkçesi
b) Tatar (Kazan) Türkçesi
c) Kırgız Türkçesi
d) Başkurt Türkçesi
e) Karaçay-Malkar Türkçesi
f) Karakalpak Türkçesi
g) Kumuk Türkçesi
h) Nogay Türkçesi
i) Altay Türkçesi
j) Tuva Türkçesi
k) Hakas Türkçesi
3. Güney-Doğu Grubu
a) Uygur Türkçesi
b) Özbek Türkçesi
Ağız Nedir?
Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi.
Anadolu Ağızlarınden Örnekler:
Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler:
- Alnacında: Tam karşısında.
- Anşırtmak: İma etmek.
- Burma: Musluk.
- Çilpi: Küçük, ateş tutuşturmakta kullanılan odun parçası.
- Bağa: Guatr
- Çiritmek: Üşümek, titremek.
- Değin: Sincap
- Genk: İşlenmemiş sert toprak.
- Imgıraz: Hastalıklı, çökmüş (kişi)
- Keşir: Havuç
- Göcen: Tavşan yavrusu.
- Göde: Zayıf, çelimsiz.
Doğu ve Günedoğu Anadolu Ağızlarından Örnekler
- Böğürcük: Böbrek.
- Cembek: Kalabalık aile.
- Yanır: Yara.
- Pisik: Kedi.
- Mişmiş: Kayısı, zerdali.
- Küncü: Susam.
- Ariş: Asma.
- Tağa: Pencere.
- Tike: Parça (kuşbaşı et).
- Kara yatılık: Tifo.
- Öden: Mide.
- Ölülük: Mezarlık.
Orta Anadolu Ağızlarından Örnekler
- Bük: Ağaçlık yer.
- Cilis: İyice, hepten.
- Çıdırgı: Ateş tutuşturmakta kullanılan kuru dal parçaları.
- Efenekli: Aşırı titiz.
- Çörtleğen: Binanın damından yağmur vb. suyunun akmasını sağlayan madeni oluk.
- Enek: Meyve çekirdeği.
- Gidişmek: Kaşınmak.
- Ellik: Sahur.
- Filke: Musluk.
- Homukmak: Memnuniyetsizliğini yüz ifadeleriyle belli etmek.
- Pürçüklü: Havuç.
- Balak: Tavşan yavrusu.
Kuzey Anadolu Ağızlarından Örnekler
- Güpül: Şişman.
- Hasarı: Büyük su kamalı.
- Kemçük: Eğri.
- Orakayı: Temmuz.
- Yal: Hayvan yiyeceği.
- Teğin: Sincap.
- Çağ: El yıkama yeri (lavabo), banyo yapma yeri (banyo).
- Çerik: Tuzlanmış ve kurutulmuş et.
- Eze: Teyze.
- Çiğit: Meyve çekirdeği.
- Kırtlamak: Isırmak.
Tokat Ağzından Örnekler:
- badal = merdiven
- heğri = aman sende
- bakraç = küçük bakır tencere
- çit = başörtüsü,yazma
- düğü = bulgur
- işkefe = kuru yufka
- gadder = kadar
- zere = zira
- ağleşmek (eğleşmek) = durmak, duraklamak
- vareş = varmak
- dekmük = tekme
- sorutmak = ayakta durmak = ayakta dikilmek
- bıldır = geçen sene
- heraf = serin
- şordan ağrı= şu taraftan, şuradan
- ecük = azıcık
- seğirtmek = koşmak
- çimmek = duş almak, yıkanmak
- gücük ayı = kış ayı
- arbul ayı = nisan ayı
- ivez>üvez = sivrisinek
- bayahtan = demin, az önce, şimdi
- ellâğam = sanırım, anlaşılan, demek ki
DİYORLAR BİZDE (Tokat ağzı ile yazılmış bir şiir)
Düzgün mısmıldır, başörtüsü bürük,
Lahana kelem, dağ armudu çördük,
İştaha mada, azıcığa ecücük,
Alkışa da çepik diyorlar bizde.Merdiven badaldır, ceket ise saru,
İğneye biz derler, dibeğe sahu,
Sitil kovadır, merdiven ise badal,
Sedire de mahat diyorlar bizde.Behni yem yeridir, arazi yazu,
Hindi culuhtur, saç ekmeği cızlap,
Patetese gostil, sahiye essah,
Kızılcığa zoğal diyorlar bizde.Takunya nalindir, çok bilmiş çepil,
İçi boş küfüktür, çabuk kızan çitil,
Şubata gücük, yatağa da mitil,
Belkiye ellağam diyorlar bizde.Biber issot, eceleci hetelek,
Elbise urbadır, sırıksa herek,
Fasülye çiğit, raf ise terek,
Muşmulaya töngel diyorlar bizde.Koşmak seğirtmektir, boğaz ise ümük,
Kef uçurumdur, kısaboylu güdük,
Aşgana mutfak, pis boğaza sümsük,
Çınara kavlağan diyorlar bizde.Ağleş dur demek, çirkin ise kaşmer,
Ahucuk iştedir, gözetmek işmar,
Yufkaya işkefe, salçaya pelver,
Mandaya kömüş diyorlar bizde.Azıcık bidıhım, tatsıza sasuh,
Boduç su kabıdır, ayran da gatıh,
İşkembeye mimbar, çiviyede mıh,
Bileziğe kol bağı diyorlar bizde.Şip çabuk demek, kötü de irezil,
Forus horozdur, kevgir ilistir,
Kaynağa göze, peçeteye peşkir,
Geçen yıla bıldır diyorlar bizde.(M. Necati GÜNEŞ, Tarih Öğretmeni)
Dilin Önemi
Dil, sadece iletişim kurmakla kalmaz, aynı zamanda bu iletişim sonucu doğan kültür unsurlarının da nesilden nesle aktarılmasını sağlar.
Dilin Özellikleri
1. Dil canlı bir varlıktır: Bunu, dilimizdeki bazı kelimelerin zamanla yok olmasıyla (budun), bazı kelimelerin anlam değişikliğine uğramasıyla (yavuz: kötü-yiğit), başka dillerden kelimeler alınmasıyla (misafir), sonradan türetme yoluyla yeni kelimeler oluşturulmasıyla (bilgisayar) açıklayabiliriz. Öyle ki, artık Türkçenin lehçeleri arasındaki ortaklıklar fark edilemeyecek kadar azalmış, Türkçenin kolları anlaşılmaz derecede büyük değişikliklere uğramıştır.
2. Dil sosyal bir kurumdur: Sosyaldir, çünkü milletin veya halkın ortak varlığıdır. O halk, dilindeki kelimeler ve anlamları üzerinde anlaşmıştır. Dil, sosyal yapıdaki değişmeleri yansıtır. Kurumdur, çünkü temel kuralları vardır.
3. Dil, düşüncenin göstergesidir: Bir insanın düşünce dünyasını konuşmasından anlayabiliriz; biz de konuşmalarımızı düşünce dünyamızın el verdiği ölçüde ayarlayabiliriz.
Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi
Dil, ulusal birliği kuran en önemli ögedir. Dil, milletin kültürünü ve tarihini gelecek nesillere aktararak tarih bilinci oluşturur. Dil sayesinde toplumu derinden etkileyen acı olaylar kalıcılaştırılır. Milletin özellikleri dil kullanılarak yeni nesillere öğretilir. Sanat (özellikle edebiyat) eserleri dille oluşturulur ve milletin estetik anlayışını ortaya kor. Dil kendi canlılığı ve sosyal oluşu ile milleti de canlı ve bir arada tutar.
Ayrıca bakınız ⇒ Konuşma Dili-Yazı Dili