Cem Sultan Kimdir? Edebi Kişiliği
Cem Sultan Kimdir? Edebi Kişiliği
Sultan Şairler: Cem Sultan
1459 tarihinde Edirne’de doğan Cem Sultan, 1481’de Fatih Sultan Mehmed’in ölümünden sonra Osmanlı Devleti’nde baş gösteren taht kavgalarının önemli aktörlerinden biridir. Bu karışık dönemde Kahire, Rodos, Roma ve Napoli’de yaşayan Cem Sultan 36 yaşındayken Napoli’de hayatını kaybetmiştir.
Cem Sultan’ın şiir sanatındaki en önemli ustası, Ahmed Paşa’dır. Türkçe Divanı’ndaki nazireler bunun en güçlü delili niteliğindedir. Cem Sultan; gazel, mesnevi ve muamma biçimlerinde oldukça başarılıdır.
Cem Sultan’ın Eserleri
♦ Türkçe Divân
♦ Farsça Divân
♦ Cemşîd u Flurşîd
♦ Fâl-i Reyhân-ı Sultân Cem
Cemşîd u Hurşîd
Eserin orijinali İranlı şair Selmân-ı Savecî’ ye aittir. Cem Sultan, Savecî’nin bu eserini başarılı bir şekilde çevirmiştir. Çevirinin başında yer alan bir açıklamaya göre Cem Sultan bu eseri babası Fatih Sultan Mehmet için çevirmiştir.
Fâl-i Reyhân-ı Sultân Cem
Aslında müstakil bir eser değildir. Mesnevi nazım biçimi ile kaleme alınmıştır. Toplam 36 beyittir. Türkçe Divân’ın sonunda yer almaktadır.
Cem Şairleri
Edebiyat tarihimizde “Cem Şairleri” diye bir kavramdan bahsedilmektedir. Bu konuda “Cem Şairleri” adlı bir makale kaleme alan Hatice Aynur kavramı şöyle tanımlamaktadır: Cem Sultan Konya’da vali olarak bulunduğu sırada sarayına topladığı bilgin, şair, ve sanatkârlarla bir şairler topluluğu oluşturarak dönemin kültür ve edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu şairler topluluğuna “Cem Şairleri” adı verilir. Türabı, Aynî, Sirozlu Sa’dî, Kandî, La’lî, Haydar, Şâhidî bu topluluğun en meşhur isimleridir.
Şiirlerinden Örnekler
Cân Bilmezem Ol Turra-i Hindûya Mı Düşdi (gazel)
Cân bilmezem ol turra-i Hindû’ya mı düşdi
Yâ bu dil-i gam-perver o ebrûya mı düşdi
Gözümde hayâl-i lebün eğlenmemek ister
Bilsem ne iver yohsa şeker suya mı düşdi
Görüp kadünün aksini dîdemde didi dil
Ol serv-i çemen sayesi bu cûya mı düşdi
Bir lahza karâr idemez ansuz dil-i miskîn
Yohsa gene bu kamet u ebrûya mı düşdi
Âh ol dili Cem neyleye kim gamdan usanmaz
Vardı gene bir gözleri âhûya mı düşdi
Vezni: mefûlü mefâîlü mefâîlü faûlün
————————
Çün Çekdi Hatun Yüzün Üzere Rakam Ey Dost (gazel)
Çün çekdi hatun yüzün üzere rakam ey dost
Ol hasret ile iki cihânı yakam ey dost
Rahm eyle bana cevr ü cefâ kılma igen kim
‘Aşkunda çeken bunca belâlar benem ey dost
Dâmânuna yapışup ayaguna düşerdüm
Kurtulsayıdı ger gam elinden yakam ey dost
Çün gelmez elümden ki rehâ bulam ölümden
Ancak buna kaldı ki yolunda ölem ey dost
Dirler ki kerîm işi keremdür n’ola ger
Cem Vaslun niâmından göre bir dem kerem ey dost
Vezni: mefûlü mefâîlü mefâîlü faûlün
————————
Gözlerün Şol Mestdür Kim Hâb Ana Hâcet Degül (gazel)
Gözlerün şol mestdür kim hâb ana hâcet degül
Leblerün ol mül durur kim âb ana hâcet degül
Kabe yüzinden budur kaşın tıraş itdügi yâr
Kıbledür her kûşesi mihrâb ana hâcet degül
Zülfünün kullabını takma gönül boynına kim
Kendü varur kûyuna kullâb ana hâcet degül
Yıkmağa dil mülkini seylâb-ı gam gönderme kim
Seyl-i eşküm var iken seylâb ana hâcet degül
Ey meh-i nâ-mihribân hicrün şebinde bu Ceme
Ay yüzün nûrı yeter mehtâb ana hâcet degül
Vezni: fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
———————–
Gitmeğe azm itme şahım gitme gel
Çün yiğitsin alma âhım gitme gel
Sen sefer azmin kılıcak cân ü dil
Çağrışur kim âh şâhum gitme gel
Sînem üzre ger güzer kılsan sana
Dil uzadur her giyâhum gitme gel
Çün yanıldum secde-i sehv ola mı?
Kaşlarındur secde-gâhım gitme gel
Cem kulun sensiz olamaz rahm kıl
Gel kerem kıl pâdişâhum gitme gel.
—————-
Cefâların bana bildüm vefâyımış ey dost
Bu fikri kim ben iderdüm hatâyımış ey dost
Irağa salma kapundan beni ki Merve hakı
Tavâf-ı Ka’be-i kûyun safayımış ey dost
Düşümde zülfüni gördüm diyu sevinmiş idüm
Gözüme hod görinen ejderhâyımış ey dost
Ümîdi zülfüne tutmuş idüm velî bildüm
O dahî ömr gibi bî-vefâyımış ey dost
İrişmek ister idi hân-ı vasfına lîkin
Hemen nâsib-i Cem âhir duâyımış ey dost
——————————
Dün gice ol mâh-ı mihr-ârâyı mihmân eyledüm
Hüsnini dil mülkinin tahtında sultân eyledüm
Yaşlar akıtdum yüzüme yâr meyl itsün diyu
Sîm ü zer arz eyleyüp tezyîn-i dükkân eyledüm
Şol kadar kan ağladum kim dâr-ı dil dîvârınun
Bir taşın yâkut ü bir taşını mercân eyledüm
Alnına sür bâri gel boynuna alma kanımu
Canumı çün kaşların yasına kurbân eyledüm
Sen aziz-i Mısr-ı hüsn olalı ey Yusuf-cemâl
Ben zenehdânun çehin gönlüme zindân eyledüm
Olamaz cevher ayarı hâk-i pâyuna ayâr
Hüsnüne çün kefe-i çeşmümi mîzân eyledüm
Yâr geldi kim göre Cem gönlinün vîrânesin
Bir ciğer kalmışdı anı dahi biryân eyledüm