Bir Mesel: Çarşambadır Çarşamba
Bir Mesel: Çarşambadır Çarşamba
“Kamburun biri bir gece hamama gitmiş. Gece yarısı cinler çıkmış ortaya. Adamın çevresini kuşatıp başlamışlar ‘çarşambadır çarşamba’ diye dönmeye. Adam bakmış ki kurtuluş yok, o da cinlere uymuş, onlarla birlikte ‘çarşambadır çarşamba’ diye dönmeye koyulmuş. Cinler adamı beğenmişler, sırtından kamburunu alıp vücudunu dümdüz eylemişler. Adam ertesi gün bir kambur arkadaşına rastlamış, başından geçenleri anlatmış. Kamburcağız geceleyin hemen hamama koşmuş. Gece yarısı cinler gene çıkmış ortaya, gene ‘çarşambadır çarşamba’ diye dönmeye başlamışlar. Kambur da onlarla birlikte dönmeye koyulmuş, ama günlerden perşembe olduğu için ‘perşembedir perşembe’ der dururmuş. Cinler dermiş ‘çarşambadır çarşamba’, adam dermiş ‘perşembedir perşembe’… Cinler kızmış, öbür adamın kamburunu da bunun sırtına yüklemişler, tutup kolundan kapı dışarı etmişler.”
Bu mesel (öykü) Cevdet Kudret‘in, edebiyatın çeşitli güncel ve genel sorunlarını işlediği son deneme kitabı Kalemin Ucu’ndaki (Cem yay. 1991) “Çarşambadır Çarşamba” başlıklı yazısında yer alıyor ve hemen ardından şunları söylüyor:
“İşte böyle, benim okuyucularım! Eskiden beri tutumum hiç değişmedi: Çarşamba günleri ‘çarşambadır çarşamba’ dedim, sırtıma başkasının kamburunu yükleseler dahi ‘perşembe’ demedim.”