Atatürk ve Dilimiz
ATATÜRK VE DİLİMİZ
Ulusal ülküye ulaştıran öz dil yolunda durmadan şaşmaz büyük adımlarla yürümeğe verdiğiniz değerden dolayı sizi överim. Yürekten sevgiler çocuklarım.
8 Mart 1933, (Atatürk’ ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Ankara 1964, s.554)
“Uluslar ailesine aydın, yetişmiş büyük bir ulusun dili olarak elbette girecek olan Türkçeye bu yeni canlılığı kazandıracak olan Üçüncü Büyük Millet Meclisi, yalnız sonsuz Türk tarihinde değil, bütün insanlık tarihinde seçkin bir yer tutacaktır.”
1 Kasım 1928 (Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, ıstanbul 1945, C I., s.345)
… Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kuruluşlarımızın, özenli, ilgili olmasını isteriz.
1 Kasım 1932(Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, ıstanbul 1945, C I., s.358)
… Kültür işlerimiz üzerine ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu işlerin başında da Türk tarihini doğru temelleri üstüne kurmak; öz Türk diline, değeri olan genişliği vermek için candan çalışılmakta olduğunu söylemeliyim. Bu çalışmaların göz kamaştırıcı verimlere ereceğine şimdiden inanabilirsiniz.
1 Kasım 1934 (Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, ıstanbul 1945, C I., s.363)
… Türk Tarih ve Dil Kurumlarının çalışmaları övülmeye değer bir nitelik göstermektedir. Tarih savımızı reddedilemez kanıt ve belgelerle bilim dünyasına tanıtan Tarih Kurumu yurdun çeşitli yerlerinde yeniden kazılar yaptırmış ve uluslararası toplantılara başarıyla katılarak sunduğu bildirilerle yabancı uzmanların ilgi ve övgülerini kazanmıştır. Türk Dil Kurumu en güzel ve verimli bir iş olarak türlü bilimlerle ilgili Türkçe terimleri saptamış ve böylece dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda köklü bir adım atmıştır. Bu yıl okullarımızda öğretimin Türkçe terimlerle yazılmış kitaplarla başlamış olmasını kültür hayatımız için önemli bir olay olarak belirtmek isterim.
1 Kasım 1938 (Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, ıstanbul 1945, C I., s.395)
… Bizim uyumlu, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzyıllardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak zorundayız.
8 Ağustos 1928 (Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, ıstanbul 1945, C II., s.254)
Türk tarih ve dil çalışmaları büyük inanla beklenilen ışıklı verimlerini şimdiden göstermektedir.
(Atatürk’ ün Söylev ve Demeçleri, C I., 2. basım, s.385)
Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
(S. M. Arsal: Türk Dili ıçin, 1930)
Hazırlayan: Macit GÖKBERK