Anlambilim (Semantik) Nedir?
Anlambilim (Semantik) Nedir?
Anlambilim (Alm. Semantik, Fr. semantique, İng. semantics): Dili anlam yönünden ele alan, göstergenin gösterilen bölümünü ya da içeriği eşsüremli (senkronik/betimsel) ve artsüremli (artzamanlı/tarihsel) açılardan inceleyen dilbilim dalı.
Anlama ilişkin sorunlar dilbilimi olduğu gibi felsefe, mantık, ruhbilim, toplumbilim, vb. dalları da çok yakından ilgilendirir.
Dilbilimsel anlambilim göstergenin gösterilen yanını ele alır, gösterenle gösterilen arasındaki bağıntıları, anlam düzleminde görülen değişimleri, dilsel yapıların içerik açısından ortaya çıkardıkları çeşitli sorunları inceler.
XIX. yüzyıl başlarında dil araştırmaları bağımsız bir kimlik kazanarak dilbilime katılmaya başladıktan sonra dilin evrimsel boyutu başlıca inceleme alanı olmuş, kuruluş aşamasındaki anlambilim de aynı yöntemsel eksene oturtulmuştur. XX. yüzyıl başlarında dili kendi yapısı ve eşsüremli boyut içinde inceleme ilkesi geçerlik kazanınca, öbür dilbilim dallarına oranla daha geç olmakla birlikte, anlambilim de içkinlik düzlemine, dizge ya da yapı araştırmalarına yönelmeye başlamıştır. F. de Saussure’ün gösterdiği doğrultuyu izleyen Avrupalı dilbilimciler davranışçı Amerikan dilbiliminin anlam incelemesini dilbilim dışına itmesine karşın yapısal anlambilimi oluşturmuşlardır.
Jost Trier’in tanımladığı “alan” kavramı, XX. yüzyıl anlambiliminin büyük buluşları arasında yer alır. Günümüzde de temel nitelikli bir anlam özellikleri dizgesi aracılığıyla sözlüksel bütünleri, anlamsal yapıları betimlemek amacını güden bir dizi araştırma yapılmaktadır. Yapısal anlambilim, genellikle belli sayıda anlambirimciğe dayanarak anlambirimleri açıklamaya, bunların oluşturduğu yapıyı belirlemeye, anlamlı birimleri çözümlemeye yönelmektedir. Anlamsal alan, kavramsal alan, sözlüksel alan, yapısal dilbilim çerçevesinde dilin anlam boyutu enine boyuna irdelenmekte, dilsel değer üzerinde odaklaşan çalışmalar yapılmaktadır. Öte yandan, günümüzde kimi dilbilimcilerin önce en küçük anlamlı birimler düzleminde içeriğin belirlenmesi gerektiğini savunmalarına karşın (sözlüksel anlambilim) birçok dilbilimci anlamın tümce düzleminde de ele alınmasından yanadır (sözdizimsel anlambilim).
Gerçekte bu iki bakış açısı birbirini bütünlemektedir. Çağdaş anlambilimin, anlamlı birimlerin dizisel düzlemdeki özelliklerini inceleyen dal olmakla yetinmesi söz konusu olamaz. Öğelerin tümce içinde kurdukları bağıntıların anlamsal yönü de bu dalı yakından ilgilendirmektedir. Üretici-dönüşümsel dilbilim çerçevesinde Noam Chomsky’nin dilbilgisini Jerrold Jacob Katz, Jerry Alan Fodor, Paul Martin Postal bütünlemek amacıyla yorumlayıcı anlambilimi tasarlamışlardır. Amaç, sözcelerin dilbilgisel ve anlamsal ulamlarla anlam ayırıcı öğelerinin yanı sıra, bağdaşma kurallarını belirlemektir.
Anlamsal bileşen, yapı oluşturmayan, var olan yapıyı anlamsal özellikleriyle donatan bir bileşendir. Anlamsal bileşene ilişkin olarak üretici anlambilim (George P. Lakoff, James David McCawley), yorumlayıcı anlambilimin yetersizliğini göstermeye çalışmış, derin yapının anlamsal nitelikli olduğunu savunmuştur. Çağdaş dilbilim, bu anlambilim anlayışları arasındaki ayrımın sonuç olarak salt bir gösterim ayrılığı niteliği taşıdığını belirlemiştir.
Kaynak: Berke Vardar, Dilbilim Terimleri Sözlüğü