Akdeniz (roman özeti) – Panait İstrati
Akdeniz – Panait İstrati
Akdeniz, ilk defa 1934 yılımda yayımlanan Panait İstrati romanı.
Panait İstrati’nin Akdeniz adlı eseri, Osmanlı sınırları içinde bulunan İskenderiye, Kahire, Beyrut, Şam gibi kentlerde ana kahraman Adriyen’in yaşadığı olayları, sosyal ve ekonomik yaşamı işlemektedir.
Farklı dil, din ve ırklara sahip insanlar arasındaki hoşgörü vurgulanırken, içki, ahlaksızlık gibi kötü özelliklerin sonuçları ortaya konmaktadır.
Akdeniz Kahramanları (Kişileri):
Adriyen Zagrofi: Fakir bir ailenin oğlu olan Adrien Mısır’daki arkadaşının yanına giderek zengin olma hayali ile yaşayan biridir. Pek çok işe girip çıkar. İnsanların ikiyüzlülüğüne rağmen saflığını her zaman korur.
Musa: Adrien’le aynı mesleği – badanacılık- yapan , altmış yaşlarında bir Yahudi’dir. Asıl adı Moritz’dir. Kızının kötü yola düşmesine dayanamadığı için ölür.
Sara: Musa’nın kızıdır. Çok güzel, sarışın bir genç kızdır. Bir aşk uğruna ailesini terk eder. Sevgilisinin kötü niyetini anlayamayacak kadar saf biridir.
Titel: Asker kaçağı olduğu için Mısır’a kaçmış, kolay yoldan para kazanmak isteyen bir kişidir. Sara’nın aşkını kullanır. Temelde kötü niyetli, düzenbaz bir adamdır.
Mihail: Adrien’in en yakın arkadaşıdır. Zengin olma hırsıyla yanıp tutuşan bir kişidir. Para için her ahlaksızlığı göze alır, zengin kadınlarla evlenip servete kavuşma hayalleri kurar. Veremdir.
Simon Herdan: Adrien’e her konuda destek olan, bekâr bir Yahudi esnaftır.
Salomon Klein: Yahudi bir iş adamıdır. Zengin, çıkarcı, para için her kötülüğü yapabilen biridir.
Akdeniz özeti:
Adrien, artık yaşadığı hayattan bıkmıştır. Arkadaşı Mihail’in yanına gidip para kazanmak ister. Fakat pasaportu yoktur. Her şeyi göze alır ve İstanbul’a doğru yola çıkan bir gemiye biner. Bütün geçmişini arkasında bırakmıştır. Gemide Musa ile tanışır. Kısa sürede Musa’nın hayat hikâyesini öğrenir. Musa, Mısır’a gitmektedir. Çünkü kızı bir adamla kaçmıştır. Tek isteği, kızını o adamın elinden kurtarmaktır. Musa,kızının gerçekten zengin olduğunu sanmaktadır. Yolda Adrien ile Musa çok iyi dost olur. Gemi, Pire, İzmir gibi şehirlerden sonra İskenderiye’ye varır. Adrien, zenginlik planlarını biraz erteleyerek bu dostuna kızını bulması için yardım etmeye karar verir.
İskenderiye’de Sara’yı aramaya koyulurlar. Fakat verilen adreslerin hiçbirinde yoktur. En sonunda köhne bir viranede, sefalet içindeyken bulurlar. Kız, iflas ettiklerini söyler. Fakat buna Musa da Adrien de inanmaz. Geri dönüş için para biriktirmeleri gerekmektedir. Musa ve Adrien bir otelin badanasını yapmaya başlarlar. Fakat otelin sahibi onları kandırır ve almaları gereken paranın ancak dörtte birini öder. Bu arada Sara ve sevgilisi Titel yeniden barışmıştır. Titel, hepsini yeni bir bar açacaklarını söyleyerek kandırır. Ortağı da Falconi adında zengin bir iş adamıdır.
Adrien de Titel’e inanarak onlarla birlikte Kahire’ye gelir. Kahire’de bar açacaklardır. Burada arkadaşı Mihail’i bulur. Mihail, arkadaşına çok ilgisiz davranır. Adrien çok üzülür. Arkadaşı yaşlı bir kadınla birliktedir. Onunla evlenip paralarını almayı planlamaktadır. Mihail’in planlarından hiç hoşlanmaz. Bir süre sonra Titel’in de maskesi düşer. İş ortağı diye tanıttığı Falconi’nin tek niyeti Sara ile birlikte olmaktır. Sara bunları duyunca hasta olur. Adrien ve Musa, Beyrut’tan bir iş teklifi alarak Beyrut’a giderler.
Beyrut’ta zengin iş adamı olan Klein onlara yardım eder. Zengin Arapların yaşadığı Gazir’de evleri boyayıp süsleyecekerdir. Böylelikle çok para kazanabileceklerdir. Klein’in dediği gibi olur. Çok para kazanırlar. Paralan Klein muhafaza etmektedir. Babasının zengin olmaya başladığını duyan Sara ve Titel ile onların yanma gelir. Fakat bir süre sonra Klein onları dolandırır ve paralarının büyük kısmını vermez. Bir de Titel’i nü-üz sahibi dostları sayesinde sınır dışı ettirir. Sara ile nişanlanır.
Musa, memleketine geri döner. Musa’nın diğer kızı Jizel evlenmek üzeredir. Fakat ablasının kötü yola düştüğü öğrenilir. Nişanı bozulur. Musa artık bu kadarına dayanamaz ve kahrından ölür.
Adrien 5 yıl sonra İskenderiye’de Sara’yı tüm güzelliğini yitirmiş, sefil bir hâlde tezgâhtarlık yaparken görür. Adrien bir süredir Şam’dadır. Simon adlı biri ile tanışır. Onunla tabelacılık yapmaya başlar. Çok iyi para kazanmaktadır. Fakat Şam’da Shakespeare ismini dahi duyan kimse yoktur. Memleketini özlemektedir. 1908 yılında ülkesine döner. İbrail yakınlarında arkadaşı Mihail’le birlikte bir işe girer. Biraz üçkâğıtla iyi para kazanır. Fakat hastalığı ilerlemiş olan Mihail bir gemi yolculuğunda ölür. Adrien, en yakın arkadaşının ölümüne dayanamaz. Bükreş’e gider. Balkan Savaşı yıllandır. Siyasete atılır. Devrimci olduğu için tutuklanır. En sonunda Adrien, özgürlüğü tatmak için Paris’e doğru yola çıkar.