Bilim kurgu Nedir? Özellikleri, Yazarları
Bilim kurgu Nedir? Özellikleri, Yazarları
Bilim kurgu, bugün henüz kullanımda olmayan bilim ve teknoloji öğeleri kullanılarak yakın ya da uzak gelecekle ilgili öyküler, serüvenler oluşturulmasıdır.
19. yüzyılın sonuna doğru Jules Verne, H. G. Wels tarafından ilk örnekleri verilmiştir.
Sonrakiler arasında Isaac Asımov, Aşkın Güngör, Özlem Alpin, Hanife Çıta, M. Emin Arı gibi bilimkurgucuları sayabiliriz.
Not: Masal “geçmiş zaman”la, bilim kurgu ise daha çok, “gelecek zaman”la ilgilidir.
————————
Bilim kurgu yakın ya da uzak gelecek ile ilgili öykülerin bugün olası olmayan bilim ve teknoloji unsurlarını kullanarak oluşturulmasıdır. Bilim kurgu bazen geçmişi de kurgulayabilir. Bilim kurgu kitap, sanat eserleri, televizyon, film, bilgisayar oyunları, tiyatro eserleri ve diğer kitle iletişim araçlarında bulunabilir. Yapısal ve pazarlama bağlamında bilim kurgu güncel gerçeklik içinde bulunmayacak kurgusal ögeler içeren yaratıcı çalışmaları tanımlamak için kullanılabilir. Bu tanımlama fantastik, korku ve ilgili türleri de içerir.
Bilim kurgu eserlerinin fantastik eserlerden farkı hikâye kapsamındaki kurgusal ögelerin çoklukla doğa kanunları üzerine yapılmış bilimsel önermeler ya da ispatlar dahilinde olası olmasıdır (yine de hikâyedeki bazı ögeler hala tamamen yaratıcı kurgulardan ibarettir).Böylesi farklılıkların sonuçlarını keşfetmek bilim kurgunun, onu “fikirlerin edebiyatı” yapan geleneksel amacıdır. Bilim kurgu çoklukla, bilinen gerçekliğe aykırı kurgulamalar içindeki alternatif olasılıklar hakkında eğlendirici ve rasyonel olarak yazmak üzerine kuruludur.
Bu kurgulamalar:
- Gelecek, alternatif zaman dilimleri, ya da bilinen tarih ve arkeolojik kayıtlarla çelişen geçmiş zaman kurgulamaları.
- Dış uzay, diğer dünyalar, ya da uzaylılar içeren kurgulamalar.
- Bilinen doğa yasalarına aykırı teknoloji ve bilimsel kurallar içeren hikâyeler
- Zamanda yolculuk ya da psiyonik, nanoteknoloji gibi yeni teknolojiler, ışık hızı üzerinde seyahat, robotlar, ya da yeni politik ya da sosyal sistemler (örnek: bir distopya) gibi yeni bilimsel kuralların keşfi ya da uygulanmasını içeren hikâyeler olabilir.
Edebiyatta bilim kurgu türünün tanınmış isimlerinden bazıları şunlardır:
Buraya bakınız -> Bilim Kurgu Yazarları
Bilim kurgu’nun Tarihçesi
İlk bilim kurgu eserleri olarak 2. yy’da Lucian’ın True History ‘si, 1001 Gece Masalları’ndaki bazı hikâyeler, 10. yy’da The Tale of the Bamboo Cutter, 13. yy’da Ibn al-Nafis ‘in Theologus Autodidactus’u, Cyrano de Bergerac’ın Voyage de la Terre à la Lune ‘u, ve 17. yy’da Des états de la Lune et du Soleil görülmesine rağmen dünyayı kurgu ve hikâyecilik vasıtasıyla anlama konusunda bilim kurgunun öncelleri mitolojiye dayanır. Akıl çağı ve modern bilimin gelişmesini takiben Voltaire ‘in Micromégas’ı, Jonathan Swift ‘in Gulliver’in Seyahatleri ve Kepler ‘in Somnium ‘u ilk gerçek bilim kurgu örneklerindendir. Somnium Carl Sagan ve Isaac Asimov tarafından ilk bilim kurgu hikâyesi olarak gösterilir. Aya yapılan bir yolculuğu ve oradan dünyanın hareketinin nasıl göründüğünü anlatır.
18. yy’da roman’ın bir edebiyat türü olarak gelişmesini takiben, 19. yy başlarında Mary Shelley’in kitapları Frankenstein ve The Last Man bilim kurgu roman formunun tanımlanmasına yardımcı olmuştur;[29] ardından Edgar Allan Poe aya seyahat ile ilgili bir hikâye yazmıştır. 19. yy boyunca daha başka örnekler de ortaya çıkmıştır. Elektrik, telgraf ve yeni ulaşım teknolojilerinin doğuşuyla birlikte Jules Verne ve H. G. Wells gibi yazarlar bilimkurgu camiasında yaygın kabul gören yeni bir tür yarattılar. Bu tür 19. yy sonlarında Britanya’da “bilimsel macera” olarak adlandırılıyordu. Edwin Abbott ‘un 1884 te yayınladığı Flatland: A Romance of Many Dimensions gibi örneklerle bu tür çeşitlendi. “Bilimsel macera” terimi 20. yy başlarına kadar Olaf Stapledon gibi yazarlarca kullanılmaya devam etti.
20. yy başlarında ortaya çıkan ucuz bilim kurgu dergileri çoğunluğu Amerikalı olan ve Amazing Stories dergisinin kurucusu Hugo Gernsback’ten etkilenen yeni bir yazar kuşağının doğmasına yardım etti. 1930’ların sonlarında John W. Campbell’in Astounding Science Fiction dergisinin editörlüğüne gelmesiyle birlikte New York City’de Futurians adıyla anılan, içlerinde Isaac Asimov, Damon Knight, Donald A. Wollheim, Frederik Pohl, James Blish, Judith Merril gibi isimlerin de bulunduğu büyük bir yazar kitlesi oluştu. Bu dönemin diğer tanınmış yazarları Robert A. Heinlein, Arthur C. Clarke, A. E. van Vogt ve Stanislaw Lem dir. Campbell’in Astounding ‘in başında bulunduğu dönem bilim kurgu’nun altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemin karakteristik özelliği bilimsel başarılar ve gelişmeyi öven katı bilim kurgu hikâyeleridir. Bu dönem savaş sonrası teknolojik ilerlemelere kadar sürmüştür, sonrasında Pohl’ün yönetimindeki Galaxy gibi dergiler ve yeni bir yazarlar kuşağı Campbell tarzının dışında eserler vermeye başladılar.
1950’lerde Beat kuşağı içinde William S. Burroughs gibi kurgusal yazarlar bulunuyordu. 1960’lar ve 1970’lerin başında Frank Herbert, Samuel R. Delany, Roger Zelazny, Harlan Ellison gibi yazarlar yeni eğilimler, fikirler ve yazı stilleri keşfettiler, bu sırada çoğunluğu Britanyalı bir grup yazar da New Wave olarak adlandırılıyordu. 1970’lerde Larry Niven ve Poul Anderson gibi yazarlar katı bilim kurguyu yeniden tanımlamaya başladılar. Ursula K. Le Guin ve diğerleri de sosyal bilimkurgu tarzına öncülük ettiler.
1980’lerde William Gibson gibi cyberpunk yazarları geleneksel optimizm’den ayrılıp geleneksel bilim kurgu’nun ilerlemesini desteklediler. Star Wars bilimsel doğruluktan daha fazla hikâye ve karakterlere odaklanarak uzay operası tarzına yeni bir ilgi oluşmasına yardımcı oldu. C. J. Cherryh’nin uzaylılar ve komplike bilimsel mücadeleler üzerine detaylı araştırmaları belirli bir yazar gubunu etkiledi. Çevresel sorunlar, küresel ağ ve genişleyen bilgi evreninin etkileri, biyoteknoloji ve nanoteknoloji ile ilgili sorular, Soğuk Savaş’ın ardından kıtlık sonrası toplumlarına oluşan ilgi gibi konular 1990’larda ortaya çıkmış temalardandır; Neal Stephenson’un The Diamond Age adlı eseri bu konuları kapsamlı olarak inceler. Lois McMaster Bujold’un Vorkosigan romanları karakter odaklı hikâyeleri yeniden ön plana çıkardı. Star Trek: The Next Generation adlı televizyon dizisi, içlerinde en çok tutulanı Babylon 5 olan bir bilim kurgu dizileri furyası başlattı. Hızlı teknolojik ilerlemenin yarattığı kaygılar ilk kez Vernor Vinge’in romanı Marooned in Realtime ile popüler olan teknolojik yalnızlık kavramı etrafında şekillendi ve diğer yazarlarca da kullanıldı.
Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilim_kurgu