Abdullah Efendinin Rüyaları
Abdullah Efendinin Rüyaları – Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar‘ın öykü kitabı (1943). Kitapta beş uzun öykü vardır: Abdullah Efendinin Rüyaları, Geçmiş Zaman Elbiseleri, Bir Yol, Erzurumlu Tahsin, Evin Sahibi.
Bu öyküler, düşle gerçeğin çatışması, kişilerin birbirine karşıt iki ayrı dünyada yaşaması ve birbiriyle çekişen iki kişiliğin bulunması gibi ortak özellikler çevresinde gelişirler. Tanpınar‘ı dış dünyadan çok iç dünya, yaşanılan gerçekten çok gerçek dışı olan ilgilendirir.
O, ele aldığı insanın içindeki ikinci adamın peşindedir. Marazı, kuruntulu, görünenin ve bilinenin ardındakini araştıran, daha doğru bir deyişle gerçeği değiştiren, zamanın ve mekânın bilinen boyutları dışına çıkarak düşsel görünümler yaratan, insanın gerçek dünyadaki yaşamasını yöneten, onu huzursuz kılan bir ikinci adamın. Böylece, bilinçaltının zamana ve mekâna bağlı olmayan karmakarışık bir görünümünü sergiler Tanpınar.
Yazarın bilinçli olarak rüya sözcüğünü seçmesi, öykülerinin, içinde yaşadığımız zamanla bağlı olmamasıyla açıklanabilir. Çünkü zamanın üç boyutu olan geçmiş, şimdi ve gelecek Ahmet Hamdi Tanpınar’da iç içedir. Denebilir ki rüya sözcüğü, Tanpınar’ın öykülerini açıklamak için kullanılabilecek tek anahtardır. Rüyada zaman ve mekân kavramı yoktur. Özlemler, doyurulmamış istekler, kısaca bilinçaltı, rüya biçiminde çıkar insanın karşısına. Masal, mitolojik öğeler, hayal ve büyü, bütün bunlar rüya kavramıyla ilgilidir.
Özetlenirse, Abdullah Efendinin Rüyaları, insanın iç dünyasına yönelmiş dikkatler ve gözlemler bütünüdür. Bir şairin, belli bir görüşe bağlı bir düşünürün, plastik özellikler taşıyan bir anlatımla ve felsefî bir tedirginlikle insana bakışı da denebilir buna.
KAYNAKÇA:
Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman, c.3, s. 584-589, 1965; Vedat Günyol, Dile Gelseler, s. 173, 1966; Bir Gül Bu Karanlıklarda, Haz. A. Uçman-H. İnci, 2002.