Yaşar Miraç

Yaşar Miraç Kimdir?

Yaşar Miraç Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Yaşar Miraç (d. 09 Eylül 1953, Trabzon) Şair, yazar.

Yaşar Miraç

Yaşar Miraç, 09 Eylül 1953 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlköğrenim ve lise eğitimlerini Trabzon’da yaptı. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi ve 1981 yılında bu okuldan mezun oldu.

Yaşar Miraç’ın Edebi Kişiliği:

  • İlk şiirleri Trabzon’daki yerel gazetelerde yayımlanan Miraç, daha sonra Milliyet Sanat Dergisi, Türk Dili, Sanat Emeği, Yusufçuk, Yazko Edebiyat, Militan gibi ulusal dergilere de şiir gönderdi.
  • Karadeniz folkloruyla işlenmiş şiirinde kendine özgün bir dil kullanan şair, “Yeni Türkü Yayınevi”ni kurarak yönetti.
  • 1983 yılında gittiği Almanya’da Türkçe öğretmenliği yapan şair, 1999 yılında Türkiye’ye döndü.
  • Barış, demokrasi, gurbet, sıla konulu şiirler yazmaktadır.

Yaşar Miraç’ın Eserleri

Şiir:

  • Trabzonlu Delikanlı – 1979
  • Şili ile Söyleşi – 1979
  • Gül Ekmek -1980
  • Taliplerin Ağıdı – 1980
  • Çan Deresi Türküleri – 1981
  • İçli Şarkılar – 1981
  • Trabzon’dan Çıktım Yola – 1981
  • İstanbul Bir Kırmızı Gül – 1985
  • Yurdumun İşçileri – 1985
  • Barış Günlerinin Gümüş Denizi – 1986
  • Güleriz Ağlanacak – 1988
  • Karadeniz Hırçın Kız – 1988
  • Lazcaz – 1999
  • 1001 Şiir – 2002

Çocuk kitapları:

  • Bir Anadolu Masalı Bir Varmış ile Bir Yokmuş, 2009
  • Çaykolik Kedi (çeviri), 2011
  • Küçük Beyaz Kağıt Kayık, 2017
  • Tırtıl Nereye Gidiyordu, 2017
  • Kuyrukllu Yıldız’ın Evi, 2022.

Diğer:

  • Nasıl Bir Trabzonspor, 2000.
  • O Güzel İnsanlar, 2019.
  • Kemençenin Türküsü (Kısa film senaryosu)

Ödülleri:

  • 1980, Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü, Trabzonlu Delikanlı
  • 1982, Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü, Dilsiz Sevdalılar
  • 1999, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti 1999 Yılın Sanatçısı Ödülü

Yaşar Miraç’ın Şiirlerinden Örnekler

BİZİM YALININ KIZLARI
bizim arka sokaktan da
iner kızlar yalıya hey
hey yalının kızları da
inci çakılın kızları
yan yana diz çöker sonra
hamsi ayıklarlar hamsi
türkü söyleyip oy babam
sevda sayıklanırlar da
hişt hişt
vuyy uy!
delikanlı balıkçılar
kayar açıktan yufkaya
sorarlar ıslık çalarak
birbirlerine güya
balık gibi niye niye
ağa vurmazlar oy babam
şu güzelim kızlar diye
balık gibi niye niye
git git
yürü git!
yalıda kızlar yalıda
bakışırlar gizli gizli
yufka ateşi yakarlar
yollu kilimler yıkarlar
yalıda kızlar oy babam
yalıda dalgın yalıda
kaçıp gitmeyi kurar da
kaçıp gitmeyi oy babam
hişt hişt
vuyy uy!
çakıllar evimiz olsun
teneke damımız olsun
yosun yatakta yatarız
ağlar yorganımız olsun
gel gel
beri gel!
çakıldan da ev olur mu
tenekeden dam olur mu
yosun yatakta yatmaya
dayanacak can olur mu
git git
yürü git!
Faroz Türküsü
dalga göz balıkçılar
oy Faroz’da Faroz’da
ışıklar karşımellim
göz kırpışır Yoroz’da
Faroz sokakları ay
kedi kuyruğu yavrum
daracık mı daracık
erikler mandalinler
bahçeleri küçücük
ak çiçekleri canım
bıçkın esince yeller
suya yollar öpücük
can balıkçı evleri
oy Faroz’da Faroz’da
salınır güzelleri
eteği yakamozda
oy kız onyedili kız
gözleri yıldız yıldız
gel otur çakıllara
senle konuşacağız
eğer baban vermezse
dağlara kaçacağız
yedirenk martı gibi
göklere çıkacağız
yel uçurur ağları
oy Faroz’da Faroz’da
kaçamayan kızları
kuruturlar çirozda

Yaralı

bir yaralı sevdalıyım
göğsümün gürgün pınarı
gonca güller karanfiller
moran gelincikler kanar

bir kırık badem dalıyım
yurdumun yorgun kuşları
ala şahinler turnalar
yuvaları dağıtılan
toy kanatları kırılan
emekcen gurbet kuşları
sürgün kuşlar bana konar

bir çamlıbel maralıyım
ayça sudan içmedeyken
gökten bala geçmedeyken
avcılar ağına düştüm
yarıldı gönsümün narı
yaralıyım yaralı
defne
dalım
sarın
beni
yaralıyım yaralıyım
gövercinim örtün beni
ırmaklarım yunun beni
yıldızlarım malaklarım
dağlara kaçırın beni

Türkiye’nin Gizi

türkiye bir kördüğüm
ipi sıradağlardan
iki kıtayı bağlar
sımsıkı ulortadan

hiçbir kılıç kesemez
bu tarihi düğümü
birbirine karışmış
o büyülü gizini

türkiye bir kördüğüm
sarmalanmış dağlarca
birbirine karışmış
halkalarıyla çağlarca

türkiye bir kördüğüm
onda hem sonsuzca yas
hem sonsuzca coşku var
günü gününe uymaz

türkiye bir koca burgaç
dünyanın dört yanından
dün bugün ve yarından
her şeyi çeker yutar

türkiye bir değirmen
öğütür durur zaman
gelecekten geçmişten
her şey onda aranan

türkiye bir köprüdür
altından toprak akar
ay ve yıldız üstünden
sonsuza doğru uzar

türkiye bir bilmece
sabahtan akşama dek
çözülür ışıklarca
akşamdan sabaha dek
örer gizini gece

GURBETE
gurbete kaçacağım
o lâcivert ülkeye
o üzünç denizine
uzayan iskeleye
ansızın sormaksızın
neler kalır geriye
gurbete kaçacağım
o kimsesiz ülkeye
o geri dönülmeze
bağlanan ilk köprüye
umarsız durmaksızın
acılar tüketmeye
gurbete kaçacağım
o duvaksız tepeye
o yolunda gözyaşı
çeşmesi kuru köye
kopup yalnızlığımdan
kopup sonsuzluğumdan
gurbete kaçacağım
gurbete tükenmeye
Göçmen Gül’e
gelir misin benimle
alıp gideyim seni
bilmediğim yerlere
arpa boyu yollara
ey kanatların gülü
lacivertlerin gülü
türküler kondururum
apal dudaklarına
gelir misin benimle
kaf dağları ardına
acılar zorlar dolu
gurbet ülkelerine
yalnızca yüreciğin
çıplak biliçciğinle
durak bilmez yolları
aşar mısın benimle
gönlün göçmen yolunda
yaşar mısın benimle
DÜŞCE
badem pencereli
kavun kapılı
nar kiremitli
balık bacalı
küçücük bir evde
yaz sıcağında
sıcacık bir yerde
kış soğuğunda
çiçecik bir evde
kırlar güzeli
esincek bir evde
eylül geceli
ufacık bir evde
gümüş gülüşlü
tefecik bir evde
erik bir evde
yaşamak yaşamak
yaşamak sen(in)le
isterdim ben de
Yaşar MİRAÇ

Benzer İçerikler:

İlginizi Çekebilir:
Kapalı
Başa dön tuşu