Davut Sulari

Davut Sulari Kimdir?

Davut Sulari Kimdir? Hayatı, Eserleri, Şiirleri

Davut Sulari (d. Çayırlı/Erzincan,1925 – ö. Erzurum, 27 Aralık 1984)  Halk ozanı.

Davut Sulari

Davut Sulari, Erzincan’ın Çayırlı ilçesinde doğdu. Asıl adı Davut Ağbaba‘dır. İlkokulu Çayırlı’da okudu.

17 yaşında bade içerek âşık oldu. Tasavvuf şairi olan dedesi Kaltuk Mehmet Ağa’dan ilk bağlama, şiir ve türkü derslerini aldı. Paşa Doğan adlı akrabasından da aşıklık geleneği ve bağlama konusunda yardım gördü. O dönemden sonra çalıp söyledi.

Konya Âşıklar Bayramı’nın oluşturulmasında emeği geçen Sulari, 4 yıl kadar Ankara ve İstanbul Radyolarında usta bölge sanatçısı olarak çalıştı.

Türkü, atışma, güzelleme dallarında büyük bir yeteneğe sahipti. Özellikle Alevi kökenli âşıklar içerisinde atışma alanında farklı bir yeri olan Sulari’ye bu özelliği, türkülerindeki zenginliğin gelişmesinde önemli katkı sağladı.

Türkiye’nin birçok yerini at sırtında gezerek her gittiği yerde türküler, güzellemeler söyledi. Uzun yıllar çeşitli Avrupa ülkelerinde de dolaşan Sulari, kendine özgü türkü söylemesiyle birçok insanı etkiledi ve kendine özgü bir biçim oluşturdu. Ayrıca Daimi (1932-1983), Beyhani (1933-1971), Kelkitli Serdari gibi birçok aşığa ustalık yaptı.

Âşık Reyhani ile birlikte Türkiye’nin çeşitli yerleri dışında, İran, Irak ve Suriye’yi dolaşarak çalıp söyledi. Özellikle 1970’li yıllarda ise çeşitli Avrupa ülkelerinde uzun süre dolaşarak konserler verdi.

Davut Sulari alışılagelmiş bir âşıklar meclisi sırasında Erzurum’da öldü ve Çayırlı’da toprağa verildi.

Video: Davut Sulari Belgeseli

Davut Sulari Şiirlerinden Örnekler

Vardım Kırklar Kapısına
Vardım Kırklar kapısına
Mayil oldum yapısına
Tapmışım hakk kapısına
Evvel Allah ahir Allah

Dönemem estağfurullah
İmanım amentübillah

Akıttım gözümden yaşı
Eritir dağ ile taşı
Ali’dir imamlar başı
Evvel Allah ahir Allah

Dönemem estağfurullah
İmanım amentübillah

Pir elinden içtim dolu
Öğrendim erkanı yolu
Emniyette mümin kulu
Evvel Allah ahir Allah

Dönemem estağfurullah
İmanım amentübillah

Davut Sular’ canlar canı
Mevlana Mahmut hayranı
Pirimdir Veysel Karani
Evvel Allah ahir Allah

Dönemem estağfurullah
İmanım amentübillah

Eylesin

Bu yola talip ol bağlandın ise
Peyik sofulara beyan eylesin
Hakikat aşkı ile dağlandın ise
Git kendi pirine derman eylesin

Museyibini aldırasın dara
Dört başın mamur et olma mudara
Müminler fakırdır değıl fukara
Bu hakin ceminde cavlan eylesin

Kemer best bağladık başında tacı
Kulağında küpe gürhunacı
Güdül bir kabbedır yapta ol hacı
Davut Sulari’ye nişan eylesin

Aşıktır (Benden Sorulursa)

Benden sorulursa aşık olanlar
Manen pir elinden dolan aşıktır
Meclis olup değerini bulanlar
Kendi cenazesin’ kılan aşıktır

Kişisel olanı kainat tanır
Darb-i aşk olanlar cihan dolanır
Gahi berrak akar gahi bulanır
Olgun mertebede kalan aşıktır

Ben aşık değilim yoksul ozanım
İçimde dert kaynar bünyem kazanım
Bazı yalçın dağım bazı sazanım
Davut Sulari’den kalan aşıktır

Ne Yazık (İşte Yetimlerin)

İşte yetimlerin yetimi benim
Çok cahdettim gülemedim ne yazık
Bu dünyaya geldiğimden yoksulum
Ben neyim hiç bilemedim ne yazık

Her kimlere el attımsa koptu dal
Ne takatim kaldı ne de bir mecal
Bir yakınım yok ki olam hasbi hal
Fesat hile olamadım ne yazık

Giden gitme mihnet bırakmaz peşin
Gel Davut Sulari yok ahbap eşin
Yaren akraba tavlukat kardeşin
Dediğimde kalamadım ne yazık

Çok Evvel Oldu

Elde düğün bayram benim neyime
Benim kurbanlarım çok evvel oldu
Sorayım fakire bir de beyime
Dem-i devranlarım çok evvel oldu

Eller güler oynar içim kan ağlar
Alem al yeşilde can kara bağlar
Değişti asırlar silindi çağlar
Merdan-ı meydanım çok evvel oldu

Davut Sulari’yem çağladım aktım
Riyakar kullardan nefretten bıktım
Şöhret kalasını kökünden yıktım
O ahd u peymanım çok evvel oldu

Sonra Git (Yar Senin Derdinden)

Yar senin derdinden derbeder oldum
Derd-i derunumu sor da sonra git
Hasretinden Mecnun misali oldum
Ne hale düşmüşüm gör de sonra git

Aşık olan maşukunu atar mı
Gül yerine kara çalı biter mi
Aslan yatağında tilki yatar mı
Gözle on ikiden vur da sonra git

Ağırgöl Dağında Gahmut Yaylası
Hangi gün inersen hoştur havası
Gel ey düzgünüm gel çektirme yası
Sulari kulunu gör de sonra git

Sultanım

Aylardır gözüm yoldadır
Varamaz mısın sultanım
Gelip de tenha tenhaca
Soramaz mısın sultanım

Bir Allah Allah
Yar Allah Allah
Bir Ali’m Ali’m
Pir Ali’m Ali’m

Uzun boyun kara gözler
Ayet hadis sende sözler
Talip olan izin izler
Göremez misin sultanım

Bir Allah Allah
Yar Allah Allah
Bir Ali’m Ali’m
Pir Ali’m Ali’m

Hey Davut Sulari heydir
Mest-i elest eden meydir
Sorsan ki bu sevda nedir
Eremez misin sultanım

Bir Allah Allah
Yar Allah Allah
Bir Ali’m Ali’m
Pir Ali’m Ali’m

Göz Nurum

Bugün bende bir hakikat aşkı var
Dinle sözlerimi uyu göz nurum
Beni şad eyledin gün günden beri
Bırak düşünceyi huyu göz nurum
Hey dost hey dost huyu göz nurum

Mestane bakışın olgun işlerin
Vasili hak olur bu gidişler
Şöyle sallanışın bu çıkışların
Titretir yer gökte muyu göz nurum
Hey dost hey dost muyu göz nurum

Herşeyin benziyor aynen ataya
Caht et düşmeyesin başka hataya
Müdriksin efendim ilmi imlaya
İçilir muhabbet suyu göz nurum
Hey dost hey dost suyu göz nurum

Davut Sulari unuttu kendini
Hırsız bozamazmış arif fendini
Arpacığa bir bak al tüfengini
Caht et ki vurasın toyu göz nurum
Hey dost hey dost toyu göz nurum

Siyah Perçemini Dökmüş Yüzüne

Siyah perçemini (yar yar) dökmüş yüzüne
Salınarak gelen hümaya bakın
Kimden söz işitmiş (yar yar) düşmüş hüzüne
Keder yakışmayan simaya bakın

Yandırdın yaktın beni zalim aldattın beni
(Yaktın yandırdın beni zalim aldattın beni)
Ne dedim de darıldın bir pula sattın beni

Ağ göğsün üstünde (yar yar) bir bağ dikilmiş
Bin bir çeşit çiçeklerden ekilmiş
Dün uğradım bir (h)ücraya çekilmiş
Bulut mu kaplamış şu aya bakın

Yandırdın yaktın beni zalim aldattın beni
(Yaktın yandırdın beni zalim aldattın beni)
Ne dedim de darıldın bir pula sattın beni

Elin siteminden (yar yar) ağlarken gördüm
Gül dibinde ka(h)kül bağlarken gördüm
Bir seher ak pınar çağlarken gördüm
Davut Sulari’deki sevdaya bakın

Yandırdın yaktın beni zalim aldattın beni
(Yaktın yandırdın beni zalim aldattın beni)
Ne dedim de darıldın bir pula sattın beni

Halk Edebiyatı

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu