Maoizm Nedir?

Maoizm Nedir? Maoizm’in İlkeleri, Özellikleri

Maoizm Nedir?

Maoizm, Çince (Pinyin) Mao Zedong Sixiang veya (Wade-Giles romanizasyonu) Mao Tse-tung Ssu-hsiang (“Mao Zedong Düşüncesi”) 1920’lerden 1976’da Mao’nun vefatına kadar ki süreçte Çin Komünist Partisi’nden Mao Zedong ve arkadaşları tarafından geliştirilen ideoloji ve metodolojiden oluşan doktrin.

Maoizm, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk lideri Mao Zedong’un fikirlerinden türemiş bir komünist ideolojidir. Maoizm, Marksizm-Leninizm’in Çin koşullarına uyarlanmış bir versiyonudur.

Mao Zedong, 1893-1976 yılları arasında yaşamış Çinli bir devrimci ve siyasetçidir. Mao, 1921 yılında ÇKP’nin (Çin Kominist Partisi) kurucuları arasında yer aldı ve 1949 yılında Çin’de komünist iktidarı kurdu. Mao, ÇKP’nin lideri olarak 1976 yılına kadar görev yaptı.

Maoizm’in temel ilkeleri şunlardır:

Halkın iktidarı: Maoizm, işçi sınıfının ve köylülerin iktidarının önemini vurgular. Mao, işçi sınıfının ve köylülerin birleşerek burjuvaziyi devirmesi ve sosyalist bir toplum kurması gerektiğini savundu.
Devrim: Maoizm, devrimi sosyalist topluma geçişin gerekli bir aracı olarak görür. Mao, devrimin şiddet içermesi gerektiğini ve burjuvaziyi devirmek için silahlı mücadelenin gerekli olduğunu savundu.
Kültürel devrim: Maoizm, kültürel devrimi sosyalist toplumu inşa etmenin ve burjuvazinin geri dönüşünü engellemenin bir yolu olarak görür. Mao, kültürel devrimin sınıf bilincini geliştirmek, geleneksel değerleri yıkmak ve yeni bir sosyalist kültür yaratmak için gerekli olduğunu savundu.

Maoculuk, günümüzde Çin dışında da bazı ülkelerde takip edilmektedir. Bu ülkelerden bazıları şunlardır:
• Vietnam
• Nepal
• Hindistan
• Filipinler
• Peru
• Bolivya
• Laos

Maoizm, aynı zamanda birçok sol hareket ve örgüt tarafından da benimsenmiştir.

Maoizm’in temel özellikleri şunlardır:

• Marksizm-Leninizm’in Çin koşullarına uyarlanması
• Kitle hareketinin önemi
• Kültürel devrimin gerekliliği
• Yoksulların ve köylülerin çıkarlarının savunulması
• Üretim araçlarının kamulaştırılması
• Planlı ekonominin uygulanması
• Komünist bir toplumun inşası

Mao Zedong ilk olarak 20.yy başlarında Çin’e hüküm sürdüğü sırada ülkede bir kriz ortamı içerisindeydi. Ülke zayıf, bölünmüş ve işgaller ile uğraşmaktaydı, bu sebeple de ülkedeki ilk amaç Çin’in işgalcilerden kurtarılması ve yeniden bir bütün haline getirilerek birleştirilmesiydi. Mao daha Leninizm- Marksizm’e ilgi duymadan önce de anti-emperyalist ve Batı karşıtı olan bir milliyetçi gençti aynı zamanda savaşçı bir ruha sahip olması da öncülük ettiği Maoizm’in temel taşlarından biri haline geldi. 1950’lerde partisinin girdiği çatışmalarda ordu desteğine duyduğu güven bunun bir yansımasıdır.

Mao’nun siyasi fikirleri yavaş yavaş çevresel faktörleri, tarihi, çevreyi temkinli bir şekilde gözden geçirmesi ile şekillenmiştir. Üzerinde etkisi bulunan Marksist-Leninist görüşte, köylülerin devrimci hareketin içinde yer almayan ve kentteki proleter hareketleri de asgari düzeyde desteklediğini bu sebeple sınırlı ölçüde fayda sağlayabildiğini ancak Çin’deki ulusal hareketlenmenin yüz milyonlarca köylüsüne dayanması gerektiğine inanıyordu. Mao’nun görüşüne göre “fakir ve boş” olan bu köylüler kendi içlerinde büyük bir potansiyel enerjiye sahipti bu sebeple de devrime faydaları olabilmeleri için “proletarya”lılaştırılması gerekiyordu, bu sebeple 1940’larda bir köylülük devrimleşmesi yaşanmıştır.

1949’da Çin Komünist Devleti’nin kurulmasının ardından bir süre boyunca Stalinist bir sosyalizm inşa edilmeye çalışılmıştır fakat bu inşa sürecinde ortaya çıkan sonuçlar hem kendisini hem de partisindeki kişilerin tepkisine neden olmuştur. 1955 yılında tarımsal kolektifleştirme süreci hızlandırılmış, beş yıllık kalkınma planlarının daha gelişmiş bir hali olan İleriye Doğru Büyük Atılım planları yapılmış ve Çin’de küçük ölçekli sanayilerin üretilmesi için çaba gösterilmiştir. Bu süreç aynı zamanda da deneysel bir nitelik de taşımaktaydı çünkü bu tarz bir yönetim ve yaklaşım daha önce uygulanmamıştı. Bu deneysel sürecin bir sonucu olarak da israf, karmaşa ve beceriksiz yönetim ülkede meydana gelen doğal felaketlerle birleşerek 1959-1961 yılları arasında 15 ila 30 milyon insanın ölümüne yol açan bir kıtlık meydana geldi.

1966 yılına gelindiğine Mao’nun yönlendirmesi (kışkırtmasıyla) parti liderleri burjuva unsurlarını -yani elitler ve bürokratları- bastırmak ve anti-entellektüalizm halk iradesini harekete geçirmek için canlandırıcı bir unsur olarak kullandı. Bu sebeple de parti liderleri eşitliği vurguladı, köylülerin bilgisizliğinin değerini önemsedi ve binlerce şehirde çalışan işçiye, köylülerle birlikte tarımsal alanda çalışmaları yoluyla “derin bir sınıf eğitimi” verdi.

Maoizm’de insanların kolektif iradesi ekonominin ve endüstriyel yönetimin alışılagelmiş ve rasyonel diktelerine karşı koymayı amaçlamıştır. Bu süreçte yürütülen siyasi kampanyalara eşlik eden aşırı şiddet, ekonominin sürekli olarak büyümemesi gibi sebeplerden dolayı eğitim ve yönetimde profesyonel düzenlemelerin getirilmesine yol açtı ve 1980 itibariyle de Mao adına kutlanan anıtsal bir hal aldı.

Maoizmin Çin dışında etki ettiği ülkeler ise Nepal ve Hindistan’dır. İki ülkede de kendilerini Maoist olarak tanımlayan isyancılar ülkelerindeki yönetimi ele geçirmeye çalışmıştır ve Nepal’de on yıl süren bir isyanın ardından 2006 yılında hükümet kontrolü Maoist isyancıların eline geçmiştir.

Mao Zedong’un altın heykeli

Çin’in orta bölgesinin doğusunda yer bulunan bir eyalet olan Henan’da yer alan Mao Zedong’un altın heykeli.

MAOİZM PRENSİPLERİ VE GELİŞMESİ

1. Devlet yönetiminin, bir doktrin olarak, silahlı isyan ve kitlesel hareketlerin bir karışımı olarak ele geçirilmesi amaçlanmıştır.

2. Mao tarafından “Uzatmalı Halk Savaşı” olarak adlandırılan ilke sonucunda isyan doktrinlerinde devlet kurumlarına karşı propaganda ve dezenformasyon kullanılmıştır.

3. Maoist isyan doktrinine göre şiddet ve güç kullanımının önü açılmış, şiddet ve isyan yüceltilmiştir. 1960’larda entelektüellere karşı yürütülen Kültür Devrimi buna örnek gösterilebilir.

4. Marksizm- Leninizm’den bazı kilit noktalarından ayrışmış Çin’in karakteristik özelliklerine göre oluşturulmuştur.

5. Çin Komünist Partisi’nin görüşünün temelinde yüzyıl boyunca emperyalist güçler tarafından aşağıda görülmelerinin intikamını alma motivasyonu yer almıştır. Çin’in tekrardan süper güç haline getirilmesi için her şey yapılmalı görüşü de bu temel içerisinde yer almıştır.

6. Çin Komünist Devleti 1949 yılında kurulmuştur. Resmi adı “Çin Halk Cumhuriyeti” olan ülkede Mao Zedong, Stalinist “sosyalizmin inşası” modeline uymaya çalışmıştır.

7. 1950’lerin ortasında Mao Zedong ve danışmanları tarafından teknokrat ve yönetici elitlerin yükselişe geçmesi hoş karşılanmadı.

8. 1952 yılında Sovyet tarzı beş yıllık plan uygulanmaya başlandı ve kolektifleştirme hızla artış gösterdi.

9. Sovyetler Birliği lideri Nikita Kruşçev’e karşı hoşnutsuz duygular içerisinde olan Mao, Sovyetler ile rekabet edebilmek için yürüttüğü politikalar sorunlara yol açtı. Bu sorunlardan ilki çelik üretim kotasının artırılması, tarımın yerini arka bahçe fırınlarının alması, ikincisi ise Dört Zararlı Kampanyası’dır. Dört Zararlı Kampanyası’na göre serçe, sıçan, sivrisinek ve sinekler ortadan kaldırılmalıydı. Bu politikanın uygulanması ile ekosistem büyük zarar gördü, çekirgeler yıkıcı derecede çoğaldı. Bu ekosistem tahribatı en az 30 milyon kişinin ölümüne neden olan Büyük Kıtlık olarak da adlandırılan hadiseye yol açmıştır.

10. Mao’nun talimatıyla “Kültür Devrimi” adı verilen devrim başlatıldı. Devrimde burjuva unsurlar, elitler ve bürokratların bastırılması amaçlanmıştır. Köylülerin değeri ve eşitlik vurgulanması yapılırken bir yandan da entelektüeller yakalanıp sokak ortasında şiddete maruz bırakılıp aşağılanıyordu. Bu politika sonucunda eski Çin kültürüne ait birçok unsur ortadan kaldırılmıştır. Mao’nun yazdığı “ Küçük Kırmızı Kitap” deyim yerindeyse kutsal bir kitap haline geldi, kitap aracılığıyla Zedong’un düşünceleri yayıldı.

Mao ZEDONG Kimdir?

Mao Zedong

Mao Zedong, 26 Aralık 1863 yılında Hunan eyaletine bağlı Shaoshan bölgesinde “zengin köylü” olarak tanımladığı bir ailede doğmuştur. Erken yaşlarından itibaren okumaya fazlasıyla düşkün olan Mao özellikle isyanların ve alışılmadık askeri girişimlerin ele alındığı tarihi kitapları seviyordu. On üç yaşına geldiğinde ilkokula başladı ancak bir süre sonra babası tarafından tarım ile uğraşması için okuldan alındı ancak bu durumdan yılmayan Mao kendi kendine çalışmayı sürdürdü ve on altı yaşına geldiğinde eğitimini tamamlamak için Hunan bölgesinin başkenti olan Changsha’ya gitti. Burada Kang Yuwei gibi milliyetçi reformistlerin kitaplarını okudu. 1918’de okuldan mezun olarak Pekin’e gitti ve 4 Mayıs 1919’da Pekin’de öğrencilerin emperyalizme karşı gösterdiği tepki hareketi içerisinde yer aldı. Bu süreçte tanıştığı Dekan Chen Duxiu ve Li Dazhao ileride kurulacak olan Çin Komünist Partisi’nin kurucuları olacaktı.

1919 yazında Changsha’da hükümet karşıtı gösterilerde öğrencileri, tüccarları ve işçileri bir araya getiren çeşitli örgütlerin kurulmasına yardımcı oldu. Bu dönemde Mao tarafından yazılan yazılar “Kızıl Bayrak Ordusuna” ve 1917 Rus Devrimi’nin zaferine atıflarla doludur.

1921 Temmuz’da Çin’deki komünist gruplardan temsilciler ve Moskova merkezli Komimtern’den iki delege ile birlikte Çin Komünist Partisi’nin birinci kongresi düzenlendi. 1924-25 kışında dinlenmek amacıyla doğduğu köy olan Shaoshan’a dönen Mao, Şangay’da birkaç düzine Çinlinin yabancı polisler tarafından vurulmasının köylülerde etkiye neden olmasına, köylülerin gösterilerde bulunmasına şahit olmasıyla birlikte görüşlerinde değişimler meydana gelmiştir. Kendisi de her ne kadar köylü bir ailede doğmuş olsa da öğrencilik yıllarında Çinli entelektüellerin işçi ve köylüleri cahil ve pis gören geleneksel görüşünü benimsemişti fakat şahit olduğu görüntüler sonucunda köylülerin doğasında devrimci potansiyeli olduğunun farkına varmıştır.

Çin Komünist Partisi’ndeki hakimiyetini zamanla pekiştirdi ve Çin-Japonya Savaşı ve iç savaş sırasında genel stratejiyi yönetti. 1945 yılında parti başkanlığı görevine geldi.1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla meydana gelen siyasi girişimlerin çoğundan sorumludur. Toprak reformu, kolektifleşmiş tarım, tıbbi hizmetlerde yaygınlaşması bu girişimler arasında sayılabilir. 1958’de savunduğu “İleriye Doğru Büyük Atılım” kampanyasının başarısızlığı sonucunda birçok sorumluluğu diğer liderlere devretti ve aktif karar alma sürecinden çekildi.

1979 yılında vefat etti ve Mao sonrası dönemde Mao tarafından savunulan pek çok şey tersine döndü. Haziran 1981’de Parti Merkez Komitesi tarafından 1958’den sonraki yönetimi eleştirilmiş; fakat Çin Komünist devrimini büyük bir lideri ve düşünsel arka planında yer aldığına dair karar verilmiştir.

Hazırlayan: Kader Kayhan, Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu