Sakiname Nedir? Özellikleri, Örnekleri
Sakiname Nedir? Özellikleri, Örnekleri
- Sakiye hitaben yazılmış içki ve meyhane kültürünü dile getiren manzumelere (şiirlere) Sâkînâme denir.
- Sahba-name veya işret-name şeklinde de adlandırılabilir.
- Sakinamelerin kaynağı Arap edebiyatındaki “hamriyat” türündeki eserlerdir.
- Fars edebiyatındaki ilk sakiname örneği Nizami’nin İskender-name adlı eserinin içerisinde yer almaktadır.
- Türün tasavvufi ilk örneği Selman-ı Saveci’nin Tevhidadlı terkib-i bendidir.
- Zuhuri’nin 804 beyitlik sakinamesi İran edebiyatının en hacimli sakiname örneğidir.
- Sakinamelerde daha çok mesnevi ve terkib-i bend nazım biçimi tercih edilir.
- Türk edebiyatındaki ilk sakiname örneği Ahmedi Dai tarafından terci-i bend şeklinde kaleme alınmıştır.
- XIV. yüzyılda Harizmi’nin Mahabbet-name adlı mesnevisinde bölüm sonlarında sakiye hitaben yazılmış ikişer beyit bulunmaktadır. Bu beyitler de yine sakiname türünün ilk örneklerindendir.
- İlk müstakil sakiname ise İşret-name adıyla Revani’ye aittir.
- Fuzuli’nin Farsça olarak kaleme aldığı Heft-Cam adlı 327 beyitlik mesnevisi edebiyatımızdaki önemli sakiname örneklerindendir.
- Nevizade Atai’nin 1583 beyitlik mesnevisi bu türün en başarılı örneğidir.
- Ali Şir Nevai’nin Fevaidü’l Kiber adlı divanı içinde başarılı bir sakiname örneği vardır.
Sakiname Örnekleri
SAKİNAME-İ MERHUM KAFZADE FAİZİ EFENDİ RAHMETULLAHİ ALEYH*
1
Sâkî ko tegafül ü gurûrı
Kıl tesliye cân-ı nâ-sabûrıİsi gibi ehl-i derde yâr ol
Merhem-zen-i sîne-i figâr olEy gülbin-i nâz serkeş olma
Erbâb-ı niyâza âteş olmaDil şû’le-i aşka müşt-i hasdur
Besdür bu kadar itâb besdürSun destime câm-ı erguvânı
İstignânun da var zamânıTîg-i gam-ı dehr geçdi câna
Sür’at kıl o dârû-yı revânaSöhrâb misâl kalmasun cân
Pür-hasret u ârzû-yı dermân2
Genc-i tarabun zekâtı yok mı
Bir cur’aya lütfün olsa çok mıHâhiş-ger-i lutfa rûy dürme
Muhtâcun isek de hor görmeEhl-i kereme niyaz yokdur
Hâtem-menişânda nâz yokdurDil-rîş ü figârdur bilürsin
Cân haste vü zârdur bilürsinİrmezse eğer nevâlesinden
Yâ’ni bir iki piyâlesindenKeşt-i elemüm tebâh idersin
Mahsûl-i ümidim âh idersinSâkî kanı ol mey-i güher-sân
Sermâye-dih-i mu’âmil-i kân3
Ol mey ki cihâna salsa pertev
Gevher-kede ola âlem-i cevOl mey ki firîb-kâr-ı gamdur
Şûr-efgen-i rûzgâr-ı gamdurOl mey ki tılâ-ger-i cenândur
Azîn-bend-i dükân-ı cândurOl mey ki salarsa âteşe tâb
Dûdın ide neyyîr-i cihân-tâbOl mey ki derûnî kılsa pür-lem’
Her mûy bedende ola bir şem’Ter eyle ol âbile dehânım
Kim gamla dehâna geldi cânımSâkî kanı ol şarâb-ı rûşen
Meşşâte-i rûh u gâze-i ten124
Ol bâde ki itse fitne-sâzı
Lâzım bile çarh-ı dûn niyâzıOl bâde ki salsa şûr u gavgâ
Gerdûn ola âciz-i mudârâOl bâde ki andan içse bir dem
Nâz ide neşâta ehl-i mâtemOl bâde ki olsa cür’a-hârı
Mecnûn’a düşe ümîd-vârıOl bâde ki cevher-i ferahdur
Ol bâde ki rûh-ı mustalahdurBezm ehlin o meyle neşve-dâr it
Gülşenine şevki rûh-ı zâr itSâkî kanı ol piyâle-i hâs
Lâ-havle riyâ vü hırz-ı ihlâs***