Türk Edebiyatı Tarihi

Türk Edebiyatı Tarihi

Türk Edebiyatı Tarihi

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

1) İSLAMİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK EDEBİYATI (… – 11.yüzyıl)
a) Sözlü Edebiyat
b) Yazılı Edebiyat

2) İSLAMİYETİN KABULÜNDEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI (11.yüzyıl – 19.yüzyıl)
a) Divan Edebiyatı
b) Halk Edebiyatı

3) BATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (1860 – …)

CUMHURİYET DÖNEMİ EDEBΠTOPLULUKLAR

Ayrıca bakınız ⇒

Türk Edebiyatının Dönemleri

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI

Bilinmeyen bir tarihte başlamıştır. İslamiyet’in kabulüne kadar devam ede gelmiştir. Atlı- göçebe kültürünün izlerini taşımaktadır. Ölüm, yiğitlik, savaş, aşk konuları en çok işlenen konular olarak göze çarpmaktadır. İki koldan gelişmiştir.

A) SÖZLÜ EDEBİYAT

  • Şaman, kam, baksı, ozan adı verilen sanatçılar tarafından icra edilmiştir. Bu sanatçılar “kopuz”adı verilen bir saz aleti kullanırlardı.
  • Doğuşu her ne kadar dini törenlere dayansa da zamanla din dışı konular da gelişmiştir.
  • Hece ölçüsü kullanılmıştır.
  • Aşk, doğa, ölüm konuları sık işlenmiştir.
  • Anomin özellik taşımaktadır.
  • Yarım kafiye kullanılmıştır.
  • Koşuksavsagudestan başlıca ürünleri sayılır.

Koşuk: Kopuz eşliğinde “sığır” denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir. Günümüzdeki “koşma“ların ilk versiyonu sayılırlar. Kafiye şeması “aaab, cccb, dddb” şeklindedir.

Sagu: Yuğ adı verilen ölü törenlerinde ölümün acısının hafifletmek amacıyla söylenen günümüz “ağıt“larının ilk versiyonuna denir. Hece ölçüsünün 7’li-8’li parçaları sıkça kullanılmıştır. Bilinen en eski sagu, “Alp er Tunga”sagusudur.

SavAtasözü demektir. Atasözlerimiz ilk defa “Divan-ı Lugati’t Türk“kitabında bir araya getirilmiştir.

Destan: Toplumu derinden etkileyen savaş, kıtlık, afet vb. olayların olağanüstülüklerle bezendirilerek anlatıldığı manzum (bazen nazım- nesir karışık) uzun hikâyelere denir.

Ayrıca bakınız ⇒ Mitoloji

Destanlar “Doğal-Yapay Destan” olmak üzere ikiye ayrılır.

1) DOĞAL DESTANLAR

Gerçekte var olan herhangi bir olayın milletin dilinde yüzyıllar süren bir anlatımdan sonra bir ozan tarafından kaleme alınması sonucu oluşan destanlara “doğal destan” denir.

Dünyadaki en önemli doğal destanlar:

2) YAPAY DESTANLAR

Herhangi bir olaydan yola çıkarak bir ozanın destan kurallarına riayet edip oluşturduğu şiirlere denir.

  • Kayıp Cennet (Milton– İngiliz Edebiyatı): İnsanın cennetten kovuluşu ve Tanrı’nın şeytanla mücadelesini anlatır.
  • Kurtarılmış Kudüs (Tasso– İtalyan Edebiyatı): I. Haçlı seferinde Kudüs’ün alınışı anlatılır.)
  • İlahi Komedya (Dante– İtalyan Edebiyatı): Öteki dünyaya Dante’nin yaptığı 7 günlük gezi anlatılır.
  • Çılgın Orlando (Ludovico Ariosto– İtalyan Edebiyatı): Bu destanda Charlemagne döneminde Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında geçen savaşlar anlatılmıştır.
  • Üç Şehitler Destanı (Fazıl Hüsnü Dağlarca): Kurtuluş Savaşı’ndan bazı kesitler anlatılır.
  • Çanakkale Şehitlerine (Mehmet Akif):Kurtuluş Savaşı’ndan bazı kesitler anlatılır.

TÜRK DESTANLARI

Türk Destanlarının Özellikleri:

  • Çoğunlukla manzumdurlar (şiir şeklinde).
  • Anonimdirler.
  • Oluştukları dönemlerin özelliklerini taşımaktadırlar.
  • Olağanüstü özellikleri çokça bulunmaktadır.
  • Çok sonra yazıya geçirilmişlerdir.

Saka Türklerinin Destanları

  • Alp Er Tunga Destanı: Türk-İran savaşlarıyla Alp Er Tunga’nın yiğitliklerinin anlatıldığı destanlardır.
  • Şu Destanıİskender ile Türkler arasındaki savaşların ve Hükümdar Şu’nun destanıdır.

Hun Türklerinin Destanları

  • Oğuz Kağan Destanı: Hun Hükümdarı Mete’nin yiğitliklerini, ülkesini genişletip oğulları arasında nasıl bölüştürdüğünü anlatan destandır.

Göktürk Destanları

  • Bozkurt Destanı: Savaşta yaralanan bir Türk’ün, dişi bir kurt tarafından kurtarılmasını, korunmasını ve Türklerin sözü edilen kurtla bu Türk’ten çoğaldığı anlatılır.
  • Ergenekon Destanı: Bir yenilgi sonunda Ergenekon’a çekilen Türklerin orada çoğalıp, bir demir dağı erittikten sonra öçlerini alışlarını anlatan destandır.

Uygur Türklerinin Destanları

  • Türeyiş Destanı: Uygur hakanının, üç kızını insanoğluyla evlendirmeyi uygun bulmayarak tanrıya, kızlarıyla evlenmesi ve Uygur Türklerinin bu evlenmeden çoğaldığı anlatılır.
  • Göç DestanıTürklerin, Kutsal taşı Çinlilere vermeleri üzerine, tanrı tarafından cezalandırılmaları kuraklığın başlaması nedeniyle de göç etmeleri anlatılır.

Ayrıca babıkınız ⇒

B) YAZILI EDEBİYAT

  • Yazılı edebiyat dönemi, Türklerin GÖKTÜRK alfabesini kullanmasıyla başlayan dönemdir. Daha eskilere ait maalesef herhangi bir eserimiz yoktur. Tarihi bilinen en eski yazıtımız (mezar taşı): Çoyren (687-692)dir.
  • Tarihimizin ve dilimizin ilk en önemli belgeleri Göktürk Yazıtları (Orhun Kitabeleri)dir.
  • Doğu Göktürklerine aittirler.
  • 725, 732, 735 yıllarında dikilmişlerdir.
  • Vezir Tonyukuk, Bilge Kağan, Kültigin adına dikilmişlerdir.
  • Yollug Tigin adlı bir yazara yazdırmıştır.
  • Öz Türkçe ile yazılmıştır.
  • Türk hakanlarının Göktürkleri nasıl birleştirdiklerini, devleti nasıl idare ettiklerini, gelecek kuşakların ne yapmaları gerektiğini anlatan bir nutuk (söylev)tur.
  • Aslında birer mezar taşı olarak tasarlanmışlardır.
  • Taşların üç tarafı Göktürk alfabesiyle bir tarafı da Çince yazılmıştır.
  • Eserler şu an Moğolistan sınırları içindedir.
  • 1900′ lü yılların başında Strahlanberk tarafından bulunmuş, Danimarkalı Wilhelm Thomsen tarafından okunmuşlardır.

Yazılı Dönem Ürünleri (Orhun Yazıtları ve Uygur Metinleri)

Orhun (Göktürk, Köktürk) Yazıtları (Abideleri, Anıtları)

Çinlilere karşı bağımsızlık savaşı yapan, Türk bütünlüğünü yeniden kurmak için içte ve dışta savaşan Göktürklerin hikayesi anlatılır bu yazıtlarda. Bu abideler 38 harfli olan Göktürk alfabesiyle yazılmıştır. Bunlardan en önemli olanları 3 tanedir.

1. Vezir Tonyukuk Yazıtı (725): Dört bakana vezirlik etmiş olan Tonyukuk tarafından yazılmıştır. Daha çok Çinlilerle yapılan savaşlar anlatılmaktadır.

2. Kül Tiğin Yazıtı (732): Göktürk hakanı Bilge Kağan’ın kardeşi Kül Tiğin’in ölümü üzerine Bilge Kağan tarafından dikilmiştir.

3. Bilge Kağan Yazıtı (735): Göktürk hakanı Bilge Kağan’ın ölümünden sonra oğlu Tenri Kağan tarafından diktirilmiştir. Yazıt, Bilge Kağan’ın yeğeni Yollug Tigin tarafından yazılmıştır.

Son iki yazıt daha çok dönemin olaylarından, törelerden ve Bilge Kağan’ın ulusuna dilediği iyi dileklerden söz eder.

Uygur Dönemi Eserleri / Uygur Metinleri

Göktürk devletinin yıkılmasından sonra kurulan uygur hanlıklarından kalma eserlerdir. Daha çok Buddha ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir. Bunlar turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.

Uygurların kâğıda kitap basma tekniğini bildikleri anlaşılmaktadır. Dönemden kalma birçok hikâyenin yanında “kökünç” denilen bir ilkel tiyatro eserleri de vardır. Uygurlar bu eserleri 14 harfli uygur alfabesiyle yazmışlardır.

Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın): Çinceden çevrilen Sekiz Yükmek’te Burkancılığa ait dinî- ahlâki inanışlar ve bazı pratik bilgiler vardır. Uygurlar arasında çok yayılan bu eser; kısa cümleleriyle, içten anlatımı ve zengin söz varlığıyla dikkati çeker.

Altun Yaruk (Altın Işık): Burkancılığın temellerini, felsefesini ve Buda’nın menkıbelerini içerir. Bunlardan en meşhurları “Şehzade ile Aç Pars Hikâyesi” (Açlıktan ölmek üzere olan parsı kurtarmak için kendini feda eden şehzadenin hikâyesi), Dantipali Beğ Hikâyesi (Emrindeki geyikleri kurtarmak için kendini feda eden geyikler beğini Dantipali Beğ öldürür ve korkunç alevler de Dantipali Beğ’i yutar) ve Çaştani Beğ Hikâyesi (Ülkesindeki insanlara hastalık ve bela getiren şeytanlarla Çaştani Beğ’in mücadelesidir.)

Irk Bitig (Fal Kitabı): Göktürk yazısıyla yazılmış bir fal kitabıdır. Her biri ayrı fal olarak yazılan 65 paragraftan oluşur. Çeşitli inanışlar ve masal unsurlarının bulunduğu kitapta günlük dile ait pek çok kelime de vardır.

Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi (İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzade): Burkancılığa ait bir menkıbenin hikâyesidir. İyi düşünceli şehzadenin bütün canlılara yardım etmek ve canlıların birbirlerini öldürmelerini engellemek için bir mücevheri elde etmek üzere yaptığı maceralı yolculuk anlatılır.

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu