Latin Edebiyatı Özellikleri, Temsilcileri, Sanatçıları
Latin Edebiyatı-Eski Yunan Edebiyatı Özellikleri, Temsilcileri/ Sanatçıları
Batı edebiyatının kaynağı Eski Yunan ve Latin edebiyatlarıdır. M.Ö.9. yüzyıldan M.Ö. 2. yüzyıla kadar süren Eski Yunan edebiyatının ana kaynağı da Homeros‘un İlyada ve Odysseia destanlarıdır.
Eski Yunan edebiyatı didaktik türde Hesiodos; lirik türde Sappho, Pindaros; fabl türünde Aisopos gibi şairleri yetiştirdikten sonra M.Ö.5. yüzyılda “altın çağı”nı yaşamıştır.
Bu devrin önemli sanatçıları şunlardır:
- Tragedya‘da: Aiskhylos (Agamemnon), Sophokles (Kral Oidipus, Elektra), Euripides (Andromak, Elektra)
- Komedya’da: Aristophanes, Menandros
- Hitabet alanında: Demosthenes
- Felsefe alanında: Sokrates, Eflatun, Aristoteles
- Tarih alanında: Herodotos…
M.Ö. 2. yüzyıldan sonra Eski Yunan edebiyatı yerini Latin edebiyatına bırakır. Latin edebiyatı Eski Yunan kültür ve sanatının etkisinde gelişen bir edebiyattır.
Latin Edebiyatı’nın Önemli Sanatçıları Şunlardır:
- Tragedya’da: Ennius
- Komedya’da: Plautus, Terentius
- Şiirde: Horatius (Lirik şair), Ovidius (Lirik şair), Vergilius (Destan şairi)
- Hitabet alanında: Çiçero (Nutuklar)
- Felsefe alanında: Seneca
- Tarih alanında: Tacites
Eski Yunan ve Latin edebiyatlarının mitoloji ile süslenmiş ürünlerinde doğa güzellikleriyle birlikte “gerçek insanı” buluruz. Bu ürünlerde insanların sevgileri, acıları, yiğitlikleri, kinleri…..yer alır. Bu sevgiler, yiğitlikler, kinler ve acılar da “yazgılarında” dönüp dolaşarak “İnsancılık” (Hümanizm) ve “erdemli olma” düşüncesinde birleşirler.
V. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra, Avrupa’da, 11.yüzyıla kadar sanat ve kültür alanında “öbür dünya” düşüncesinin egemen olduğu ölü bir dönem başlamıştır.
XI.yüzyıldan sonra kilise ve din görüşünü her şeyin üstünde tutan , kişinin yaşam ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan, edebiyatta ve sanatta “öbür dünya” düşüncesini egemen kılan “Orta Çağ” başlar. Bu çağda görülen doğa ve dinle ilgili yiğitlik öyküleri, halk ozanlarının aşk ve yiğitlik konularında söyledikleri “Balatlar” ve ulusal destanlar dönemin başlıca edebiyat verimleri arasındadır. Orta çağın büyük ozanı Rönesans’ın da hazırlayıcılarından olan ve “İlahi Komedya” adlı eseriyle tanınan Dante‘dir.
Batı edebiyatında yenileşme, bilim ve sanatta “Yeniden Doğuş” anlamına gelen “Rönesans“la başlar (14. yüzyılın sonu, 15. ve 16. yüzyıllar).
Rönesans’la halk ve devlet ilişkileri yeniden düzenlenmiş, kralların ve derebeylerin dine dayalı sınırsız güçleri kırılmış, kişinin insance ve özgür yaşama isteği gerçekleşme yoluna girmiştir. Böylece uluslar edebiyatla, bu gerçeklere dayanan “insanca” düşünceleri yayarak, kilise dili olan Latince’nin yerine kendi ulusal dilleri ile güçlü yapıtlar ortaya koymaya başlamışlardır. Bu dönemin ünlü sanatçıları şunlardır:
Tiyatro alanında: Shakespeare [Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear, Romeo ve Juliet (Dramları), Venedik Taciri, Hırçın Kız, Yanlışlıklar Komedyası…….(Komedileri)]
Rönesans, 17.yüzyılın ortalarına doğru “Klasisizm” akımının doğmasına yol açmış, böylece Batı Edebiyatı birbirine tepki olarak ortaya çıkan akımların etkisinde 20. yüzyıla kadar gelişimini sürdürmüştür.