Cumhuriyet Dönemi’nde (1980-1990) Hikâye

Cumhuriyet Dönemi’nde (1980-1990) Hikâye

1980-1990’lı Yıllar

1970 sonrası öykü yazarları arasında Necati Güngör, öykülerinde genellikle çalışan, ekmek kavgası veren insanların yaşayışlarını dile getirir.

Yetmişli yılların ortalarında Ah Bayım Ah kitabıyla adını duyuran Nazlı Eray, bireyden hareket eden ve öykülerinin konularını yaşamından alan bir yazar olarak, ayrıca gerçeği fanteziyle birlikte verişiyle dikkati çekmiştir. Geceyi Tanıdım, Kız Öpme Kuyruğu, Hazin Dünya, Eski Gece Parçaları, Yoldan Geçen Öyküler, Aşk Artık Burada Oturmuyor kitaplarıyla günümüze gelmiştir.

Bu yazarlar arasına yetmişli yılların sonlarında katılan yazarlar arasında en çok dikkati çeken Osman Şahin olmuştur. Kırmızı Yel kitabıyla tanınıp, onu izleyerek Acenta Mirza, Ağız İçinde Dil Gibi, Acı Duman, Kolları Bağlı Doğan, Güneş Harfleri, Selam Ateşleri, Fırtına Sırtındaki Kan, Bucaklar kitaplarıyla günümüze gelen Şahin, özellikle ilk öykülerinde kendi yöresi olan Güneydoğu Anadolu’yu vermiştir. Kan davalarının politik ve bürokratik ilişkileri etkileyişi, işkencenin insanları içine düşürdüğü durum, gibi konuları ele aldığı öyküleri gözlemlerine dayanır. Daha çok olayların egemen olduğu, doğanın canlı bir varlık olarak verildiği öykülerinde, okuyucuya
umut ışığı veren güzel bir dünya yaratmıştır.

Aynı yıllarda, Osman Şahin’le birlikte, konularını dış göçün yarattığı olumsuzluklardan alan öyküleriyle dikkati çeken yazarlar tanıyoruz.

  • Haçça Büyüdü Hatiş Oldu ile Yusuf Ziya Bahadınlı;
  • Oturma İzni’yle Yüksel Pozankaya;
  • Arafat’ta Bir Çocuk ile Zülfü Livaneli;
  • Geyikler Annem ve Almanya ile Nursel Duruel,

bu konulara eğilen yazarlar olarak yer alıyorlar. Nursel Duruel daha sonra Yazılı Kaya adlı öykü kitabını yayımladı.

Gözleme dayanarak verilen yapıtlarla seksenli yıllara gelen öykücülüğümüzde ele alınan konuların önceki yıllarla benzerlik gösterdiği dikkati çekiyor. Anadolu’yla yönelme, dış göç, küçük kent insanlarının, burjuva kesiminin yaşayışları, siyasal, toplumsal, güncel konular yazarların daha çok yeğledikleri konular olarak görünüyorlar.

Kimi yazarlar bireyi ön planda tutarken kimileri olaylara ağırlık veriyor. Bu çizgide gelişen öykü yazarlığımıza, seksenli yıllarda ve daha sonra katılan yazarlar olarak en çok dikkati çekenler arasında;

  • Kadınlar Kitabı, Sevgilim İstanbul ve Komutanın Tavşanlarıyla Nedim Gürsel‘i;
  • Kadınlar da Vardır, Lanetliler, Dullara Yas Yakışır, Onunla Güzeldin, Taş Üstüne Gül Osması’yla Erendiz Atasü‘yü;
  • Ölü Bir Deniz, Ara Kapı, Baharla Gelen, Aşk-ı Muhabbet Sevda, Gece Gelen Ölüm ve Dönüşler’le Erhan Bener‘i;
  • Eski Bir Balerin, Ürkek Kuşlar, Sabah Yolcuları ile Feyza Hepçilingirler‘i;
  • Son İstanbul, Cenk Hikayeleri, Kırk Oda ve Paranın Günleri ile Murathan Mungan‘ı;
  • Sevgi Bağı, Başka Bir Yaz, Dünyanın En Güzel Kadını, Yine Bir Gülnihal, Karanfil ve Hançer’le Burhan Günel‘i;
  • Gidenler Dönmeyenler, Kurtarılmış Haziran, Ten ve Gölge, Bir Yer Göstericinin Hayatı ile Hulki Aktunç‘u;
  • Yapma Çicek Ustaları, Sevdadır Her İşin Başı, Sevgi Yetimi Çocuklar, Gül Bahçesi, Yeni Moda Aşklar Destanı ile Ayşe Kilimci‘yi;
  • Ah Benim Yalnız Başıma İstanbul Kadınlığım, Ay Geceye Yalnız Doğar’la Tansu Bele‘yi ;
  • Demirciler Aşık Olamazdı, Aşk Bir Boncuktur, Direncin Kuşları ile Sevgi Özel

sayabiliriz.

Bakınız ⇒ 

Benzer İçerikler:

Başa dön tuşu