2019 AYT Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Cevapları
2019 AYT (Alan Yeterlilik Testi) Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Cevapları
1. Yeşil tasarım (zihinde canlandırılan biçim), insan ve
I
çevre üzerindeki zararlı etkileri en aza indirgemeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Öncelikle binanın yapımından yıkımına kadar olan zamanı kapsayacak
II
(sınırları içine alacak) şekilde korunmasını hedefleyen
genelgeçer (hemen herkesçe benimsenen) kurallar
III
koymak gerekiyor. Enerji kaynaklarını üst seviyede
değerlendirmeye (denetlemeye) olanak sağlayan
IV
uygulamalar; doğal, geri dönüşümlü (yeniden
V
değerlendirilebilir nitelikte) ve zararlı olmayan malzeme kullanımıdır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I B) II C)III D) IV E) V
2. (I) Ergenlikten sonra büyümesi duran insanların aksine pek çok balık yaşamları boyunca gelişimini sürdürüyor. (II) Örneğin, bir mersin balığı yüzyıldan fazla yaşayabiliyor ve iki buçuk metreden uzun olabiliyor. (III) Ancak dünya genelindeki aşırı avlanma, balıkların uzun bir yaşam sürmesini engelliyor. (IV) Bunun sonucunda da dünya, büyük balıklarını yavaş yavaş kaybediyor. (V) Buna rağmen balıkçılığın sınırlandırıldığı ender bölgelerde balıkların büyüklüğüyle ilgili yeni rekorlar kırılmaya devam ediyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede insanlarla balıklar, belirli bir özellik üzerinden karşılaştırılmıştır.
B) II. cümlede bir balık türünün yaşam süresiyle boyu arasında ilişki kurulmuştur.
C) III. cümlede balıkların yaşam sürelerini uzatan bir faktörden söz edilmiştir.
D)IV. cümlede bazı balıkların neslinin tükenme nedenleri üzerinde durulmuştur.
E) V. cümlede balıkçılığın dünya genelinde kısıtlanması gerekliliği vurgulanmıştır.
3. Yahya Kemal‘in ilk kez 1913’te Peyam gazetesinde yayımlanan ve İstanbul’un gelecek yüzyıllardaki hâlini resmeden bilim kurgu türündeki hikâyesi Çamlar Altında Musahabe’yi önemli bulurum. Öncelikle bu hikâye, H. G. Wells’in Zaman Makinesi’nden yola çıkılarak kurgulanmış edebî ürünlerden biridir. Ayrıca dönemin en popüler konularından biri olan medeniyet tartışmasında Yahya Kemal’in konumunu açıkça ortaya koyan ilk eserdir.
Bu parçadan hareketle Çamlar Altında Musahabe ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Medeniyet tartışmasında öncü nitelik taşıdığına
B) Döneminde beklenen ilgiyi görmediğine
C) Toplumsal sorunları göz ardı ettiğine
D) İçerik olarak bütünüyle özgün olmadığına
E) Geçmiş ve geleceği birlikte ele aldığına
4.
İş gelmez elinden gitmez bir kâre
Aslında neslinde giymemiş hâre
Sandığı gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beğenmez
Bu dörtlük, içerik açısından aşağıdaki şiir türlerinden hangisine örnek verilebilir?
A) Epik B) Satirik C) Lirik D) Didaktik E) Pastoral
5.
I.
Dedim dilber yanakların kızarmış
Dedi çiçek taktım gül yarasıdır
Dedim tane tane olmuş benlerin
Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır
II.
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Dedim mahmur musun söyledi yok yok
Ak ellerin boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yok yok
Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış bu dörtlüklerin ortak özelliklerinden biri değildir?
A) 11’li hece ölçüsünün kullanılması
B) Benzer temaların işlenmesi
C) Nazım şeklinin koşma olması
D) Ahenk unsuru olarak redife yer verilmesi
E) Tecahülüarif sanatından yararlanılması
6.
Ahu gözlü dilber sana ne ettim
Sevdanın elinden tükendim bittim
Her ne ettim ise kendime ettim
Kerem gibi her gün yandıkça tüttüm
Dertlerimi sürü eyleyip güttüm
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Pastoral bir şiir türünden alınmıştır.
B) Ahenk unsuru olarak redif kullanılmıştır.
C) Düz kafiye şemasından faydalanılmıştır.
D) Birden fazla edebî sanattan yararlanılmıştır.
E) Nazım türü bakımından güzellemedir.
7. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde irsalimesel sanatına yer verilmemiştir?
A) Ziyaretten murâd olan duâdır / Bugün bana ise yarın sanadır
B) Kardaşına kuyu kazarsa kişi / Kuyuya düşmek olur anın işi
C)Ne siyâh eylemiş bu nâsiyeyi / Saçımı bembeyaz eden bahtım
D) Balık baştan kokar bunu bilmemek / Seyrânî gafilin ahmaklığından
E) Ahde vefâyı va’d-i tehî sanmasın ki dost / Gözden ırağ olunca gönülden ırağ olur
8. Aşağıdakilerden hangisinin bir masalın döşeme bölümünden alındığı söylenebilir?
A) Pireler berber iken develer tellal iken…
B) Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
C) Uzak memleketin birinde bir padişah yaşarmış.
D) Padişah işini göredursun, biz gelelim Keloğlan’a.
E) Sislerin arasından ansızın tek gözlü bir dev belirivermiş.
9. (I) Genellikle “gölge oyunu” olarak nitelendirilen Karagöz; çıra, mum, lamba gibi bir aydınlatma kaynağı ile yarı saydam bir perdeden yararlanılarak oynanır. (II) Karagöz ile Hacivat‘ın başından geçen olayların anlatıldığı oyunda Çelebi, Bebe Ruhi, Tuzsuz Deli Bekir gibi yardımcı tipler de vardır. (III) Karagöz oyunu; giriş, muhâvere, fasıl ve bitiş olarak adlandırılan dört bölümden meydana gelir. (IV) Karagöz şakacı, nüktedan, meraklı ve patavatsız bir tipi canlandırırken Hacivat medrese kültürüyle yetişmiş eğitimli bir tiptir. (V) Toplumun aksayan yönlerinin eleştirildiği oyunda Karagöz mendil, baston, sandalye gibi aksesuarları kullanırken Hacivat bu aksesuarları kullanmaz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I B) II C)III D) IV E) V
10. …
Yine günlerden bir gün Ay Kağan’ın gözü parladı. Doğum sancıları başladı ve bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuğun yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri ela, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et ve çorba istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayağı öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi…
Oğuz Kağan Destanı’ndan alınan bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kahramanı ruhsal derinlikleriyle tasvir edilmiştir.
B) Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir.
C) Tasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur.
D) Zamanla ilgili unsurlar gerçeküstüdür.
E) Kahramanı olağanüstü özellikler taşımaktadır.
11.
12. Gündelik yaşamın önemli bir parçası olan mutfak kültürü, divan şiirine de yansımıştır. Osmanlı mutfağının zenginliğini yansıtan baklava, güllaç, işkembe çorbası, biryan, musakka, yahni gibi geleneksel yemekler ve tatlılar, divan şairlerinin hayal dünyasında çeşitli anlamlar kazanmıştır.
Bu parçaya göre aşağıdaki beyitlerden hangisi, Osmanlı mutfak kültürünü temsil eden bir örnek olamaz?
A) Giceyle uyhuda mekteb hâcesinin gözine
Sahan böreği ile baklava gelir görünür
B) Yahni ile turşî-i şalgam verir insâna ferah
Girde balık çorbası hem virdi zarîfâne ferah
C) N’ola kılsam leb-i dildâr içün âh
Kanı âlemde bir bî-dûd helvâ
D)Dün tabîbe derd-i dilden bir devâ sordum didi
Gam yemeden özge bu derdün devâsın bilmedüm
E) İderse ehl-i meclis n’ola ikrâm
Begayet pûhtedir yahni degül hâm
13. Anadolu’da XVI. yüzyılda oluşmaya başlayan biyografi geleneğinin ilk ürünleri, Ali Şir Nevâi‘nin Mecâlisü’n-Nefâis adlı eseri örnek alınarak yazılmıştır. 1538 yılında Sehî Bey’in kaleme aldığı; şairler hakkında bilgiler içeren Heşt Behişt adlı eseri bu türün Anadolu sahasındaki ilk örneğidir.
Bu parçada sözü edilen edebî tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mecmua B) Tezkire C) Surnâme D) Mersiye E) Menakıbnâme
14. Türk tiyatrosunun gelişimine önemli katkısı bulunan, tiyatro kurup bazı oyunlarda rol alan —– ; başta Cimri olmak üzere Moliere’in hemen hemen bütün eserlerini Türkçeye aktarmıştır. Tanzimat Dönemi‘nin önemli kültür adamlarından biri olan yazar, kendine has yöntemlerle tiyatro çevirileri ve uyarlamaları yapmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Recaizade Mahmut Ekrem
B) Ahmet Mithat Efendi
C) Namık Kemal
D) Ahmet Vefik Paşa
E) Direktör Ali Bey
15. Namık Kemal’in tiyatrosu, bir dava tiyatrosudur. Yazar; vatanperverlik, İslam birliği, insan hakları gibi inandığı değerleri, toplumun kalkınmasına yönelik fikirlerini ve geleneğe ilişkin tenkitlerini tiyatro türünde verdiği eserlerinde de işler. XIX. yüzyılın başında bir Rumeli şehrindeki yöneticinin zulmüne karşı başlayan isyanı Gülnihal adlı oyununda; kuşatma altında bulunan bir kalenin fedakârlıklarla kurtuluşunu da —– adlı oyununda anlatır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kara Bela
B) Zavallı Çocuk
C) Akif Bey
D) Vatan yahut Silistre
E) Celâlettin Harzemşah
16. II. Meşrutiyet sonrası edebiyat sahnesine çıkan ve genç edebiyatçılardan oluşan bu topluluk, ferdiyetçi bir sanat görüşünü esas alır. Türk edebiyatı tarihinde ilk kez bir bildirgeyle ortaya çıkan bu edebî topluluk, devrin sosyal ve politik ortamından dolayı, amaçladıkları pek çok şeyi başaramadan dağılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen edebî topluluğun üyesi değildir?
A) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
B) Refik Halit Karay
C) Ahmet Haşim
D) Celal Sahir Erozan
E) Cenap Şahabettin
17. Hikâyelerinde tam bir gözlemci gibi davranır. Kaleminden çok silgisi çalışır; gereksiz sözden olabildiğince kaçınır. Zaten büyük trajik olayların ve kahramanların öykülerinden çok gündelik olanın ve devlet dairesindeki, sokaktaki, evdeki insanın mütevazı dünyasını anlatan yazar; öykü çerçevesini kısacık ve sade cümlelerle çizer: “Ağustos, Cuma günü. Sicil müdürü Cavit Bey, yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor.” diye başlayan Mendil Altında öyküsünde olduğu gibi… Köyün, köylünün sorunları, büyük toplumsal çatışmalar veya tarihimizin şanlı sayfaları ve kahramanları yoktur onun öykülerinde. Açıkça hedeflenmiş bir mizah tonu veya sivri bir eleştirellik de yoktur ama gündelik olanın içerdiği komik ayrıntılar pek çok hikâyede okuyucuyu güldürür. Onun hikâyeleri, gündelik yaşamın sıradanlığının içinde silikleşen insanların yaşadığı duygusal ve zihinsel çelişkileri aktarır.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Refik Halit Karay
B) Orhan Kemal
C) Sabahattin Ali
D) Aziz Nesin
E) Memduh Şevket Esendal
18. Millî Edebiyat Dönemi‘nde eser veren yazarların romanları üzerine birçok çalışma yapılmış ancak bu romanlarla aynı dönemde yazılan hikâye kitapları pek ilgi görmemiştir. Pek çok okur, Millî Edebiyat hareketinin nesirde “yıldız üçlüsü” olarak bilinen yazarlarımızın nispeten başarısız olan Miskinler Tekkesi, Tatarcık veya Hep O Şarkı gibi romanlarını dahi bilir ama Sönmüş Yıldızlar, Dağa Çıkan Kurt veya Millî Savaş Hikâyeleri gibi başarılı hikâye kitaplarını çok az duymuştur.
Bu parçada sözü edilen eserlerin yazarları aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
A) Ömer Seyfettin – Aka Gündüz – Müfide Ferit Tek
B) Reşat Nuri Güntekin – Halide Edip Adıvar -Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Ömer Seyfettin -Refik Halit Karay
D) Mithat Cemal Kuntay – Halide Edip Adıvar -Aka Gündüz
E) Refik Halit Karay – Reşat Nuri Güntekin -Falih Rıfkı Atay
19. 1940’ların şiirindeki değişime genel hatlarıyla bakarsak şunu göreceğiz: Konu alanı genişleyen şiir; fil dişi kuleden uzaklaşarak deniz kıyılarına, ağaç altlarına, dış mahallelere doğru uzanmıştır. Yeni olanaklar denenirken mutlak değerler yitip gitmiş, biçimde şiire sonsuz bir özgürlük alanı tanınmıştır. Bu dönem şairleri; şiiri insan içine çıkarmış, şiire kasket giydirmiş, şiirin kahramanının nasırından, vuran kundurasından bahsetmiştir. Sokaktaki adamın şiirine yönelmişlerdir.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Aralarında Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu‘nun bulunduğu bir topluluğun şiirde gerçekleştirdiği yeniliklerden bahsedilmektedir.
B) 1940’lı yıllarda şiirin; nazım birimi, ölçü ve kafiye gibi şekilsel unsurların sınırlamalarından kurtarıldığı ifade edilmektedir.
C) 1940’larda şiirde gerçekleşen değişimin, şiirin estetik değerinde bir düşüşe neden olduğu savunulmaktadır.
D) 1940’lara gelinceye değin Cumhuriyet şiirinde, sıradan insana ve gündelik konulara pek yer verilmediği ileri sürülmektedir.
E) Şiirde yaşanan değişimi örneklendirmek için Orhan Veli Kanık‘ın yazmış olduğu bir şiirine gönderme yapılmaktadır.
20. O gün insanları sevebilmek arzusuyla otelin kapısını açtığım zaman karşıma ilk çıkan insan, bir küfeci çocuğu oldu. Kirli, soluk yanaklarına, çıplak ayaklarına merhametle değil, sevgi ile baktım. Zaten otelin kapısından bu niyetle çıkmamış mıydım? Onu kucaklamak, köşedeki kunduracıdan ona bir lastik ayakkabı, biraz ilerideki dükkandan beyaz bir keten pantolon almak arzusuyla durdum.
— Ne bakıyorsun efendi, dedi, hamal mı lazım?
— Yok çocuğum, dedim. “Gel sana bir pantolon, bir ayakkabı alayım.” demek üzereydim. Fakat gözlerini görünce vazgeçtim. Yirmi beş kuruş çıkarıp verdim, yürüdüm. Arkamdan koşup iade etti. Yüzünü görmedim fakat elleri kararlı idi. — Her sakallıyı baban zannetme, anladın mı? Yirmi beşi aldım. Cevap vermeden yoluma devam etmek istedim. Birden bütün neşemin bir camın kırılışı kadar şangırtı çıkararak düşüp kırıldığını gördüm.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olaylar hâkim bakış açısıyla anlatılmıştır.
B) Sade, içten ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
C) Anlatımında betimleyici unsurlardan faydalanılmıştır.
D) Anlatıcının psikolojik durumuna değinilmiştir.
E) Gündelik hayattan bir kesite yer verilmiştir.
21. Yazar, 1980 sonrası Türk edebiyatının yenilikçi isimlerinden biridir. İlk dönem eserlerinde köy gerçekliğini, köyden kente göçü, çarpık kent ilişkilerini, bu çarpıklığın meydana getirdiği yabancılaşmayı; yabancılaşan bireylerin içsel yolculuklarını ve onların yoksul hayatlarını işledi. Daha önceleri toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla işlenen bu konuları gerçeküstücü bir yaklaşımla ele aldı. Sevgili Arsız Ölüm, Berci Kristin Çöp Masalları, Gece Dersleri, Aşk İşaretleri, Unutma Bahçesi adlı romanlarında hayatın gerçeklerini gözleme dayalı bir anlayışla halk ürünlerinin anlatım tarzlarından yararlanarak aktardı.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Leylâ Erbil
B) Sevgi Soysal
C) Latife Tekin
D) Nazlı Eray
E) Pınar Kür
22. Yazar:
— Ahmet Hamdi Tanpınar‘ın yarım kalan son romanı dâhil tüm romanlarını okudum. Utanarak söylemeliyim ki romanları dışında yazdığı hiçbir şeyi okumadım.
Eleştirmen:
— En beğendiğiniz ve en az beğendiğiniz romanlarını sorabilir miyim?
Yazar:
— Türk modernleşmesini bir parodiye dönüştürdüğü ve Türk romanının en ilginç üç karakterini -Hayri İrdal, Halit Ayarcı ve Doktor Ramiz- yarattığı romanı bir şaheserdir. Kurtuluş mücadelesine odaklandığı romanı ise benim gözümde, biraz zayıf kalmıştır ve bu yüzden en az “Tanpınar romanı” olan metnidir.
Eleştirmen:
— Size katılıyorum. Edebiyat tarihlerinde geçmese, kitabın kapağında Tanpınar adını görmesem bu romanı onun yazdığını asla düşünmezdim. Şiirleri için de aynı şeyi düşünüyorum. Fakat zaten benim için Tanpınar, bir şairden ziyade muhteşem bir romancı, edebiyat tarihçisi ve araştırmacısıdır.
Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Yazar, Abdullah Efendi’nin Rüyaları kitabını henüz okumamıştır.
B) Eleştirmene göre XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi Tanpınar’ın başyapıtıdır.
C) Yazarın en az beğendiği Tanpınar romanı Sahnenin Dışındakiler’dir.
D) Eleştirmen için Bursa’da Zaman Tanpınar’ın gerçek gücünü yansıtmakta yetersizdir.
E) Yazarın en beğendiği Tanpınar romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’dür.
23. Bilinç akışı; romanda figürlerin iç dünyalarını kendi zihinlerinden, bütün karmaşasıyla aracısız bir şekilde aktarmayı amaçlar. Bu, çağrışıma dayalı olarak birbirini izleyen düzensiz yapıdaki cümle ve sözcüklerle ortaya konan bir tekniktir. Bu teknikte kahramanın zihni ve iç dünyası; düşünceler, dağınık sözler, imajlar ve sembollerin çağrışım silsileleri hâlinde verilmesiyle aktarılır. Bu yönüyle kahramanın iç sesinin anlatıldığı ancak tamamen yazarın kontrolünde olan iç monolog tekniğinden ayrılır.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) Bugün sokağa çıkmaya karar verdim. Günseli’ye gitmek istiyordum. Birkaç gündür izinli olduğunu biliyordum. Evden çıktım, yavaş yavaş yürüyerek caddeye ulaştım. Kalabalık birden şaşırttı beni, başım döndü. İnsanlar, bana çarparak yanımdan geçiyorlardı.
B) Gözlerini açtıktan sonra da bir süre rüyayı kafasında yaşadı, gerçeği hemen kabul edemiyordu. Gördüğü rüyaya hayalinden eklemeler yaptı, aklının gözlerinde sürdürdü rüyayı. Sonra görüntüler bütünüyle silindi, yerini, bir rüya boyunca unuttuğu düşüncelere, meselelere bıraktı.
C) Ahmet telefonu, bastırmaya çalıştığı bir öfkeyle kapadı. Parmaklarıyla masanın üzerine sinirli sinirli vurarak önce Cevdet Bey’in resmine, sonra Osman’a baktı. “Evet Cevdet Bey’in resmini yapmalı!” diye düşündü.
D) İster istemez bir yabancının horladığı bir odada geceleyecektin. Daha sonraları birçok kişinin horladığı odalarda kaldın. Ve mışıl mışıl uyudun. Güzel rüyalar gördün. O gece, bir yandan bir yana dönmüş, doğru dürüst uyuyamamıştın.
E) Mutlak birisini çiğnedi, bu herifi hapse tıktılar. Ne kadar münasebetsizlik!.. On altı yaş ölmek için pek erkendir. Ah! Artık vapura gidemem… Yazık… Hey terbiyesiz dağ adamı! Bu küfür doğrusu unutulmaz… Arabacı! Sür be herif! Şu Andon’un yaptığı işi de görüyor musun?
24. Mantığın egemenliğinden kurtulamadık daha. Uygarlık, bilimsellik ve ilerleme uğruna, insan psikolojisinin ve zihninin açıklanamaz karmaşıklığı görmezden gelindi. Mantığa uygun olmayan ve belli bir amaca hizmet etmeyen tüm yöntemler aforoz edildi. Düşüncenin çıkar gözetmez oyununa, rüyanın ve çağrışımın sınırsız gücüne bugüne değin önem verilmedi; insan ruhunu ve gerçekliğini anlamak için bunlara yönelmenin zamanı geldi. Bugüne kadar şiirin görmezden geldiği bilinç dışı bütün alanları şiirin içine çekmek için buradayız.
Bu parçada dile getirilen düşünceler, aşağıdaki edebî akımlardan hangisi ile ilişkilendirilebilir?
A) Fütürizm
B) Dadaizm
C) Sürrealizm
D) Sembolizm
E) Egzistansiyalizm
2019 AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI CEVAPLARI
1.D 2.A 3.D 4.B 5.E 6.A 7.C 8.A 9.E 10.A
11.C 12.D 13.B 14.D 15.D 16.E 17.E 18.B 19.C 20.A
21.C 22.B 23.E 24.C
Ayrıca Bakınız ⇒ Üniversiteye Giriş Sınavı Edebiyat ve Türkçe Soruları ve Cevapları